Türkiye 90'lı yıllarda tarihinin en büyük ekonomikkrizlerinden birini yaşıyor. Giderek üretken olmayan bir ekonomiye -rantekonomisi- yönelirken, dünyanın ikinci en yüksek enflasyon oranına sahip ülkesi konumuna yükseliyor ve halkın yaşam düzeyi gün geçtikçe daha da kötüleşiyor.Buna karşın, akademik çevreler bütün bu olan biten karşısında bize tatmin edici bir açıklama sunamıyorlar ya da sunmuyorlar. Oysa yabancı basında Türkiye hakkında çıkan hemen her yazıda, Türkiye'nin "Kürt sorunu"ndan kaynaklanan içgüvenlik giderlerinin yılda 10 milyar dolara ulaştığı belirtiliyor.
Bu kitap Türkiye'de yaşanan ekonomik krizin doğrudan "Kürt sorunu"yla bağlantılı olduğunu, bunun somut mekanizmalarını göstermeye çalışarak ve doğrudan olgulara dayanarak ortaya koyma çabasıyla yazılmıştır veaynı zamanda yıllardır "görmezden gelinen" bu olgunun artık Türkiye'deki aydınlar tarafından daha ciddi çalışmaların konusu olması gerekliliğini vurgulamayı amaçlamaktadır.
Türkiye 90'lı yıllarda tarihinin en büyük ekonomikkrizlerinden birini yaşıyor. Giderek üretken olmayan bir ekonomiye -rantekonomisi- yönelirken, dünyanın ikinci en yüksek enflasyon oranına sahip ülkesi konumuna yükseliyor ve halkın yaşam düzeyi gün geçtikçe daha da kötüleşiyor.Buna karşın, akademik çevreler bütün bu olan biten karşısında bize tatmin edici bir açıklama sunamıyorlar ya da sunmuyorlar. Oysa yabancı basında Türkiye hakkında çıkan hemen her yazıda, Türkiye'nin "Kürt sorunu"ndan kaynaklanan içgüvenlik giderlerinin yılda 10 milyar dolara ulaştığı belirtiliyor.
Bu kitap Türkiye'de yaşanan ekonomik krizin doğrudan "Kürt sorunu"yla bağlantılı olduğunu, bunun somut mekanizmalarını göstermeye çalışarak ve doğrudan olgulara dayanarak ortaya koyma çabasıyla yazılmıştır veaynı zamanda yıllardır "görmezden gelinen" bu olgunun artık Türkiye'deki aydınlar tarafından daha ciddi çalışmaların konusu olması gerekliliğini vurgulamayı amaçlamaktadır.