Çok iyi hissediyorum. Nefretten, tiksinmeden, mide bulantısından, her şeyden uzak, otobanın kenarında, kendimi müziğe ve rüzgara kaptırmış bir halde oturuyorum. Tam şu anda çekilmiş bir fotoğrafımın olmasını istiyorum. Kollarım bariyerin üstünde ve iki yana açık, dudaklarımda ıslık ve bacak bacak üstüne atıyorum. Emniyet şeridinde, iki yolun bağlantı noktasındaki bir boşluğum. Otobandan akıp gidenlerin hayatında bir ya da birkaç saniyelik değişik bir görüntü o kadar. Bir ağaç, paslı bir otoban bariyeri ya da noktalar arasındaki sadece niceliksel mesafeyi ifade eden mavi bir tabelayım. Bozuk bir trafik lambası, kimliksiz bir fahişe ya da recmedilmek istenen bir ibneyim. Bir insan ya da bir göz yanılsaması, belirsiz bir gölge. Bir saniyeliğine görünen ışık yansıması. Ne fark eder? Bu güzel bir duygu; omuzlarının üzerinden kalkan ağır yükle gelen ani ferahlama. Hiçbir anlamının olmadığını hissediyor olmak. Bir leke ya da boyutsuz bir nokta olmaktan korkmamak
Çok iyi hissediyorum. Nefretten, tiksinmeden, mide bulantısından, her şeyden uzak, otobanın kenarında, kendimi müziğe ve rüzgara kaptırmış bir halde oturuyorum. Tam şu anda çekilmiş bir fotoğrafımın olmasını istiyorum. Kollarım bariyerin üstünde ve iki yana açık, dudaklarımda ıslık ve bacak bacak üstüne atıyorum. Emniyet şeridinde, iki yolun bağlantı noktasındaki bir boşluğum. Otobandan akıp gidenlerin hayatında bir ya da birkaç saniyelik değişik bir görüntü o kadar. Bir ağaç, paslı bir otoban bariyeri ya da noktalar arasındaki sadece niceliksel mesafeyi ifade eden mavi bir tabelayım. Bozuk bir trafik lambası, kimliksiz bir fahişe ya da recmedilmek istenen bir ibneyim. Bir insan ya da bir göz yanılsaması, belirsiz bir gölge. Bir saniyeliğine görünen ışık yansıması. Ne fark eder? Bu güzel bir duygu; omuzlarının üzerinden kalkan ağır yükle gelen ani ferahlama. Hiçbir anlamının olmadığını hissediyor olmak. Bir leke ya da boyutsuz bir nokta olmaktan korkmamak