Sıkıntılı geçen yaşamı Örümcek denen çocukla karşılaştıktan sonra biraz daha katlanılabilir olmaya başlamıştı, en azından birlikte Londra'ya gezmeye gittikleri güne dek. O gün Jem dehşetle çevresindeki insanların hepsinin gözlerinde aynı sayı olduğunu gördü. Korkunç bir şeyler olacaktı... "Tabii, sorun yok," diye tekrarladım. Hala normal konuşabildiğime inanamıyordum, çünkü içimdeki ses çığlık çığlığa bağırıyordu, inanılmaz bir panik dalgası bütün vücuduma yayılıyordu. Aynı sayı onun da gözlerindeydi. 08.12.2011. Bu insanları hepsine bir şey olacaktı. Bugün. Burada. Arkamı döndüm, hızla, kendi kendine küfür etmekte olan Örümcek'in yanına gittim. "Örümcek, gitmemiz gerek." Beni duymuyordu. Kendi küçük dünyasında tıkılıp kalmıştı sanki. Kolunu kavradım. "Lütfen, dinle beni. Buradan çıkmamız lazım hemen" Sesimdeki korkuyu fark edemiyor mu? Kolunu sıkan elimin nasıl titrediğini de mi anlayamıyor?
Sıkıntılı geçen yaşamı Örümcek denen çocukla karşılaştıktan sonra biraz daha katlanılabilir olmaya başlamıştı, en azından birlikte Londra'ya gezmeye gittikleri güne dek. O gün Jem dehşetle çevresindeki insanların hepsinin gözlerinde aynı sayı olduğunu gördü. Korkunç bir şeyler olacaktı... "Tabii, sorun yok," diye tekrarladım. Hala normal konuşabildiğime inanamıyordum, çünkü içimdeki ses çığlık çığlığa bağırıyordu, inanılmaz bir panik dalgası bütün vücuduma yayılıyordu. Aynı sayı onun da gözlerindeydi. 08.12.2011. Bu insanları hepsine bir şey olacaktı. Bugün. Burada. Arkamı döndüm, hızla, kendi kendine küfür etmekte olan Örümcek'in yanına gittim. "Örümcek, gitmemiz gerek." Beni duymuyordu. Kendi küçük dünyasında tıkılıp kalmıştı sanki. Kolunu kavradım. "Lütfen, dinle beni. Buradan çıkmamız lazım hemen" Sesimdeki korkuyu fark edemiyor mu? Kolunu sıkan elimin nasıl titrediğini de mi anlayamıyor?