Sebilürreşad Dergisi Sayı: 1074 Mart 2022

Stok Kodu:
3990000075645
Boyut:
23.00x31.00
Sayfa Sayısı:
30
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2022-03
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
20,00
3990000075645
769511
Sebilürreşad Dergisi Sayı: 1074 Mart 2022
Sebilürreşad Dergisi Sayı: 1074 Mart 2022
20.00

Düşünceler ve eylem, iki ayrı nokta gibi görünse de, eylemler düşüncelerin hareket eder halidir. Bu nedenle Akif'in istiklal ve istiklal'e notasını verdiği şiiri, düşünce ve eylem noktasının tecessümüdür. Tarihsel bir hatırlatma olarak Mart ayı, bu ruhun TBMM marifetiyle ete kemiğe büründüğü ve bir milletin resmi olarak marşı haline getiren sürecin sonuçlandığı ay'dır.

Sebilürreşad, İstiklal'in dergisi olarak Mart ayına mahsus yayın kataloğunu her yıl yaptığı gibi bu yıl da istiklal konusuna ayırarak bu var olma halinin altını çizmeye devam ediyor. Bu yıl Sebilürreşad'ında içinde olduğu resmi heyet, “Yüreklerde Akif, Dillerde Hürriyet” temasıyla Akif ve Hürriyet başlığını aynı satırda işlemeye çalıştı.

Yakın tarih okumaları yapanlar, hürriyet'in bu milletin hakkı olduğunun altını çizdiği için Akif'in tarihi kodları da hatırlatan bir şair olduğu konusunda uzlaşırlar. Bu açıdan “Hürriyet” ve ”Vatan” kavramlarıyla Akif'in yanyana anılması boşuna değildir.

Tabiki vatan ve Hürriyet lafzını gündeme alınca Akif'ten önce “Vatan şairi” sıfatı verilen Namık Kemal'i, “vatan yahut Silistre” romanını hatırlamamak olmaz. Osmanlı'nın son yüzyılına damgasını vuran vatan ve millet kavramlarının bizatihi bu düşünce insanlarıyla birlikte anılarak gündeme gelmesi aslında tarihi bir cilve ile bir hakkın teslimidir.

Acaba Namık Kemal'in beslediği bu kavram, Akif'in büyüttüğü ve meyvesini Çanakkale'de, Sakarya'da aldığı bu kavramlar yerleşik bir duyguya evrilmeseydi ne olurdu? Balkan bozgunu sonrasında yaşadığımız “ulusçuluk vurgunu” bugünkü haritayı dahi dış etkenler sebebiyle de koruyarak hattı çizmek nasip olurmuydu?

***

Sebilürreşad'ın Mart sayısı “Hürriyet” temasıyla hazırlandı. Doç. Dr. Süleyman Doğan'ın ele aldığı dosya yazısını mutlaka okuyunuz. Ancak bu sayıda Prof. Dr. Ebubekir Ceylan'ın kaleminden “Veteriner Hekim” sıfatıyla Mehmet Akif portresini de istifadenize sunuyoruz. Uzun zamandır yazılarıyla değil ama konferanslarıyla Sebilürreşad ikliminde emek veren Selma Ersoy Hanımefendi bu sayıda istiklal marşı töreninde yaptığı coşkulu konuşmasıyla aramızda. Yine bu sayıda yazılarıyla katkı veren Nizameddin Duran, Fatma Türk Toksoy, Mehmet Osmanlıoğlu, Müftüzade Ahmet Akgül, Berat Sarıtop, Eyyüp Azlal, Şemseddin Kuzeci, Cevat Akkanat, Ömer Ekinci Micingirt, Ali BAL, Mehmet BAŞ, Erhan ÇAMURCU, Halit YILDIRIM, Can SİİRT, Beyza KARA, Taha AKKANAT, İhsan safa OSMANLIOĞLU'na teşekkür ediyoruz.

Düşünceler ve eylem, iki ayrı nokta gibi görünse de, eylemler düşüncelerin hareket eder halidir. Bu nedenle Akif'in istiklal ve istiklal'e notasını verdiği şiiri, düşünce ve eylem noktasının tecessümüdür. Tarihsel bir hatırlatma olarak Mart ayı, bu ruhun TBMM marifetiyle ete kemiğe büründüğü ve bir milletin resmi olarak marşı haline getiren sürecin sonuçlandığı ay'dır.

Sebilürreşad, İstiklal'in dergisi olarak Mart ayına mahsus yayın kataloğunu her yıl yaptığı gibi bu yıl da istiklal konusuna ayırarak bu var olma halinin altını çizmeye devam ediyor. Bu yıl Sebilürreşad'ında içinde olduğu resmi heyet, “Yüreklerde Akif, Dillerde Hürriyet” temasıyla Akif ve Hürriyet başlığını aynı satırda işlemeye çalıştı.

Yakın tarih okumaları yapanlar, hürriyet'in bu milletin hakkı olduğunun altını çizdiği için Akif'in tarihi kodları da hatırlatan bir şair olduğu konusunda uzlaşırlar. Bu açıdan “Hürriyet” ve ”Vatan” kavramlarıyla Akif'in yanyana anılması boşuna değildir.

Tabiki vatan ve Hürriyet lafzını gündeme alınca Akif'ten önce “Vatan şairi” sıfatı verilen Namık Kemal'i, “vatan yahut Silistre” romanını hatırlamamak olmaz. Osmanlı'nın son yüzyılına damgasını vuran vatan ve millet kavramlarının bizatihi bu düşünce insanlarıyla birlikte anılarak gündeme gelmesi aslında tarihi bir cilve ile bir hakkın teslimidir.

Acaba Namık Kemal'in beslediği bu kavram, Akif'in büyüttüğü ve meyvesini Çanakkale'de, Sakarya'da aldığı bu kavramlar yerleşik bir duyguya evrilmeseydi ne olurdu? Balkan bozgunu sonrasında yaşadığımız “ulusçuluk vurgunu” bugünkü haritayı dahi dış etkenler sebebiyle de koruyarak hattı çizmek nasip olurmuydu?

***

Sebilürreşad'ın Mart sayısı “Hürriyet” temasıyla hazırlandı. Doç. Dr. Süleyman Doğan'ın ele aldığı dosya yazısını mutlaka okuyunuz. Ancak bu sayıda Prof. Dr. Ebubekir Ceylan'ın kaleminden “Veteriner Hekim” sıfatıyla Mehmet Akif portresini de istifadenize sunuyoruz. Uzun zamandır yazılarıyla değil ama konferanslarıyla Sebilürreşad ikliminde emek veren Selma Ersoy Hanımefendi bu sayıda istiklal marşı töreninde yaptığı coşkulu konuşmasıyla aramızda. Yine bu sayıda yazılarıyla katkı veren Nizameddin Duran, Fatma Türk Toksoy, Mehmet Osmanlıoğlu, Müftüzade Ahmet Akgül, Berat Sarıtop, Eyyüp Azlal, Şemseddin Kuzeci, Cevat Akkanat, Ömer Ekinci Micingirt, Ali BAL, Mehmet BAŞ, Erhan ÇAMURCU, Halit YILDIRIM, Can SİİRT, Beyza KARA, Taha AKKANAT, İhsan safa OSMANLIOĞLU'na teşekkür ediyoruz.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat