Victor Hugo, 1840'lı yıllardan başlayarak, insanca kardeşliğin ve toplumsal ilerlemenin havariliğine yönelir. Bu görüş Sefiller'de gelişir. Yazar, 1845 yılından itibaren, önce Sefaletler adını verdiği bu büyük yapıt üzerinde düşünmeye, tasarılar yapmaya başlar. Sefiller olağanüstü, değişken, aşırı yüklü, ama aynı zamanda da insanlığa hizmet amacı güden bir savın, destansı bir esinin egemen olduğu, ön plana çıktığı zengin ve güçlü bir romandır.
Bir noktada bahtsızlarla alçaklar iç içe geçip tek bir sözcükte birbirlerine karışırlar: Sefiller. Suç kimde? Suç sefalette, haksızlık ve duyarsızlıkta, insanları acımasızca baskı altına alan toplumsal düzendedir. Yalnızca eğitim, toplumsal adalet ve dinin öğütlediği erdem, bu bahtsızların birer alçağa dönüşmelerine engel olabilir.
Ne var ki, bu roman her şeyden önce ruhun bir destanıdır. Kadersiz, yoksul, sonra da suçlu olan kürek mahkûmu Jean Valjean, Monsenyör Myriel'in yol gösterici, soylu, yüce erdemi karşısında ıslah olur. Öyle ki, çalışması, iyilik ve fedakârlıkları onu sonunda gerçek bir ermişe dönüştürür.
Victor Hugo, 1840'lı yıllardan başlayarak, insanca kardeşliğin ve toplumsal ilerlemenin havariliğine yönelir. Bu görüş Sefiller'de gelişir. Yazar, 1845 yılından itibaren, önce Sefaletler adını verdiği bu büyük yapıt üzerinde düşünmeye, tasarılar yapmaya başlar. Sefiller olağanüstü, değişken, aşırı yüklü, ama aynı zamanda da insanlığa hizmet amacı güden bir savın, destansı bir esinin egemen olduğu, ön plana çıktığı zengin ve güçlü bir romandır.
Bir noktada bahtsızlarla alçaklar iç içe geçip tek bir sözcükte birbirlerine karışırlar: Sefiller. Suç kimde? Suç sefalette, haksızlık ve duyarsızlıkta, insanları acımasızca baskı altına alan toplumsal düzendedir. Yalnızca eğitim, toplumsal adalet ve dinin öğütlediği erdem, bu bahtsızların birer alçağa dönüşmelerine engel olabilir.
Ne var ki, bu roman her şeyden önce ruhun bir destanıdır. Kadersiz, yoksul, sonra da suçlu olan kürek mahkûmu Jean Valjean, Monsenyör Myriel'in yol gösterici, soylu, yüce erdemi karşısında ıslah olur. Öyle ki, çalışması, iyilik ve fedakârlıkları onu sonunda gerçek bir ermişe dönüştürür.