Kitap kadın hikayelerini anlatırken aslında bizleri sıradan insalık halleri ile buluşturuyor. Hırsız, öğrenci, sucu, sakat çocuklarla tanışırken şehrin kuşlarının farkına varıyoruz. Bir kağıt uçakla sığınmacıların, mültecilerin izini sürüyoruz, bir karga ile arakdaşlık etmenin hayalini kuruyoruz. Ahtapot Avcısı ile Halikarnas Balıkçısı'nın hikayelerindeki unuttuğumuz denizi hatırlıyoruz. Kitaptaki on beş öykü her gün selamlaşmadan aynı mekanlarda dolaştığımız yada uzaklarda habersiz olduğumuz insanlarla benzerliğimiz muhabbetini yapıyor.
"Bir kadın batan güneşe doğru ellerini açmış dua ediyor. Unutmaya çalıştığım dünya yüzüme çarpıyor, kaçtığım sığınağım, her yerden rüzgar alıyor. Tüm zxamanları kendine toplamış, hem çok genç hem çok yaşlı, yaşı olmayan bir kadın; başında siyah örtüsüyle bağdaş kurduğu kumsalda, artık görünmez olan güneşin denize vuran kızıllığına bakarak durmadan dualar okuyor."
Kitap kadın hikayelerini anlatırken aslında bizleri sıradan insalık halleri ile buluşturuyor. Hırsız, öğrenci, sucu, sakat çocuklarla tanışırken şehrin kuşlarının farkına varıyoruz. Bir kağıt uçakla sığınmacıların, mültecilerin izini sürüyoruz, bir karga ile arakdaşlık etmenin hayalini kuruyoruz. Ahtapot Avcısı ile Halikarnas Balıkçısı'nın hikayelerindeki unuttuğumuz denizi hatırlıyoruz. Kitaptaki on beş öykü her gün selamlaşmadan aynı mekanlarda dolaştığımız yada uzaklarda habersiz olduğumuz insanlarla benzerliğimiz muhabbetini yapıyor.
"Bir kadın batan güneşe doğru ellerini açmış dua ediyor. Unutmaya çalıştığım dünya yüzüme çarpıyor, kaçtığım sığınağım, her yerden rüzgar alıyor. Tüm zxamanları kendine toplamış, hem çok genç hem çok yaşlı, yaşı olmayan bir kadın; başında siyah örtüsüyle bağdaş kurduğu kumsalda, artık görünmez olan güneşin denize vuran kızıllığına bakarak durmadan dualar okuyor."