Şekur

Stok Kodu:
9786059686075
Boyut:
13.50x21.00
Sayfa Sayısı:
432
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2016-02
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
%22 indirimli
25,00
19,50
9786059686075
628810
Şekur
Şekur
19.50

Siyasi tarihimize, 28 Şubat post modern darbesi diye geçecek olan ve sırf inancını yaşadıkları için uğradıkları akıl almaz zulümler neticesinde, geride binlerce gözü yaşlı, yüreği buruk insan bırakan süreç ve öte yanda bu sürecin bin yıl süreceğini söyleyen eli ve beli silahlı insanlar. Her türlü zulmü kendi milletine reva gören bu insanların, elindeki ve belindeki silahlar, kendi babalarının malı değil, aksine bu mazlum milletten toplanan yüksek vergilerle alınan devletin malı silahlardır. Aslında bu silahlar, milletin canına, dinine, malına, ırzına tasallutta bulunabilecek düşmanlara çevrilmesi gereken silahlar olması gerekirken, ne acıdır ki, inandıkları ve uğrunda ölebiilecekleri inançlarını yaşadıkları için, iç düşman olarak telakki edilen, bu mazlum halka döndürülmüştür. Silahların gölgesinde, adına demokrasi dedikleri bir korku imparatorluğu kurarak, sömürü çarklarını döndürenler, Milletin kan ve gözyaşları üzerinden kendilerine kirli bir ikbal üretenler, hep bu tip darbe dönemlerine rastlar. Bu dönemlerde, hakimlere, savcılara, üniversite rektörlerine kışlalarda brifingler verilmiştir. Verilen brifinglerle, bu insanlar, ellerindeki silahlar, sırtlarındaki üniformalarıyla, düzene balans ayarı yapan, sözüm ona ayarı bozuk düzen ustalarının emir erleri haline getirilmiştir.

Siyasi tarihimize, 28 Şubat post modern darbesi diye geçecek olan ve sırf inancını yaşadıkları için uğradıkları akıl almaz zulümler neticesinde, geride binlerce gözü yaşlı, yüreği buruk insan bırakan süreç ve öte yanda bu sürecin bin yıl süreceğini söyleyen eli ve beli silahlı insanlar. Her türlü zulmü kendi milletine reva gören bu insanların, elindeki ve belindeki silahlar, kendi babalarının malı değil, aksine bu mazlum milletten toplanan yüksek vergilerle alınan devletin malı silahlardır. Aslında bu silahlar, milletin canına, dinine, malına, ırzına tasallutta bulunabilecek düşmanlara çevrilmesi gereken silahlar olması gerekirken, ne acıdır ki, inandıkları ve uğrunda ölebiilecekleri inançlarını yaşadıkları için, iç düşman olarak telakki edilen, bu mazlum halka döndürülmüştür. Silahların gölgesinde, adına demokrasi dedikleri bir korku imparatorluğu kurarak, sömürü çarklarını döndürenler, Milletin kan ve gözyaşları üzerinden kendilerine kirli bir ikbal üretenler, hep bu tip darbe dönemlerine rastlar. Bu dönemlerde, hakimlere, savcılara, üniversite rektörlerine kışlalarda brifingler verilmiştir. Verilen brifinglerle, bu insanlar, ellerindeki silahlar, sırtlarındaki üniformalarıyla, düzene balans ayarı yapan, sözüm ona ayarı bozuk düzen ustalarının emir erleri haline getirilmiştir.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat