Selahaddin-i Eyyubi'nin Hayatı Onun Güzellikleri ve İzlediği Siyasetin İncelikleri
Musul doğumlu fakih ve tarih âlimi İbn Şeddad'ın (1145-1239) bu eseri Selahaddin-i Eyyûbî hakkında ilk elden kaleme alınmış kaynak bir eserdir. Müellife eserini kaleme alma yolunu açan görüşmeyi ondan dinleyelim: “Kudüs'e gitmek üzere Selahaddin-i Eyyûbî ile vedalaştığım zaman ileri gelen adamlarından bir kısmı beni uğurlamak için dışarı çıktılar. Bunların arasında İmâdüddin el-Kâtip el-İsfahani de vardı. Bu zat Kudüs dönüşü Selahaddin-i Eyyûbî'ye uğramam gerektiğini bildirdi. Ben de Musul'a dönerken Musul ile ilgili mühim bir görev vereceğini düşündüm.” İbn Şeddâd, Kudüs ziyaretini tamamladıktan sonra Şam'a döner ve bir süre burada kaldıktan sonra Selahaddin-i Eyyûbî'den izin alıp Musul'a dönmek ister. Tedris ve ibadet için dünyevi vazifeleri terk etmek niyetindedir. Şam'da bulunduğu sıralarda telif ettiği cihad ahkâmı ve adabı ile ilgili kitabını Selahaddin'e takdim eder. Selahaddin bu risaleyi çok beğendiği için sürekli mütalaa eder. Selahaddin'in kendisini Musul'a dönmekten nasıl alıkoyduğunu ve hizmetine nasıl aldığını yine İbn Şeddâd'dan dinleyelim: “İzin talebinde bulunduğum zaman, beni engelleyerek her seferinde hizmetinde olmamı istiyordu.
Orada bulunanların vasıtasıyla övgüleri ve hakkımdaki güzel kanaatleri bana ulaşıyordu. Memleketime dönme isteğimin neticesiz kalacağını anladım. Zaten onu gördüğüm günden beri cihada olan muhabbetinden dolayı kalbimde ona karşı bir sevgi ve muhabbet meydan gelmişti. 584/1188 yılının Temmuz ayının başından itibaren hizmetine girdim.” Selahaddin, 1188'de İbn Şeddâd'ı Kudüs'e kazasker olarak tayin etmiş, bu tarihten sonra ve kendisinden önceki yıllar ile ilgili olayları anlatırken güvenilir kişilerden aldığı haberleri naklettiğini söyleyen müellif: “Bu te'lifi yazarken ya bizatihi şahit olduğum olayları yazdım veya gözlerimle görmüş gibi emin olduğum kimselerden aldığımı yazdım.” demektedir. İbn Şeddâd, Selahaddin vefat edinceye kadar gece ve gündüz onun yanından hiç ayrılmamış, hastalığı sırasında da, ölüm döşeğindeyken de yanında bulunmuştur. Bu büyük kahramanın son anlarını da bütün ayrıntılarıyla etraflıca kaleme almış ve sonuçta bizlere Selahaddin-i Eyyûbî'nin Hayatı'nı bırakmıştır.
Eserin, yayımlanmış birçok Arapça nüshası bulunmaktadır. Mısır-İskenderiye'de Cemalettin eş-Şeyyal tarafından 1964'de tahkikli olarak yayımlanmıştır. Bu tercümede eş-Şeyyal'in nüshası esas alınmış, diğer nüshalara da müracaat edilmiştir.
Musul doğumlu fakih ve tarih âlimi İbn Şeddad'ın (1145-1239) bu eseri Selahaddin-i Eyyûbî hakkında ilk elden kaleme alınmış kaynak bir eserdir. Müellife eserini kaleme alma yolunu açan görüşmeyi ondan dinleyelim: “Kudüs'e gitmek üzere Selahaddin-i Eyyûbî ile vedalaştığım zaman ileri gelen adamlarından bir kısmı beni uğurlamak için dışarı çıktılar. Bunların arasında İmâdüddin el-Kâtip el-İsfahani de vardı. Bu zat Kudüs dönüşü Selahaddin-i Eyyûbî'ye uğramam gerektiğini bildirdi. Ben de Musul'a dönerken Musul ile ilgili mühim bir görev vereceğini düşündüm.” İbn Şeddâd, Kudüs ziyaretini tamamladıktan sonra Şam'a döner ve bir süre burada kaldıktan sonra Selahaddin-i Eyyûbî'den izin alıp Musul'a dönmek ister. Tedris ve ibadet için dünyevi vazifeleri terk etmek niyetindedir. Şam'da bulunduğu sıralarda telif ettiği cihad ahkâmı ve adabı ile ilgili kitabını Selahaddin'e takdim eder. Selahaddin bu risaleyi çok beğendiği için sürekli mütalaa eder. Selahaddin'in kendisini Musul'a dönmekten nasıl alıkoyduğunu ve hizmetine nasıl aldığını yine İbn Şeddâd'dan dinleyelim: “İzin talebinde bulunduğum zaman, beni engelleyerek her seferinde hizmetinde olmamı istiyordu.
Orada bulunanların vasıtasıyla övgüleri ve hakkımdaki güzel kanaatleri bana ulaşıyordu. Memleketime dönme isteğimin neticesiz kalacağını anladım. Zaten onu gördüğüm günden beri cihada olan muhabbetinden dolayı kalbimde ona karşı bir sevgi ve muhabbet meydan gelmişti. 584/1188 yılının Temmuz ayının başından itibaren hizmetine girdim.” Selahaddin, 1188'de İbn Şeddâd'ı Kudüs'e kazasker olarak tayin etmiş, bu tarihten sonra ve kendisinden önceki yıllar ile ilgili olayları anlatırken güvenilir kişilerden aldığı haberleri naklettiğini söyleyen müellif: “Bu te'lifi yazarken ya bizatihi şahit olduğum olayları yazdım veya gözlerimle görmüş gibi emin olduğum kimselerden aldığımı yazdım.” demektedir. İbn Şeddâd, Selahaddin vefat edinceye kadar gece ve gündüz onun yanından hiç ayrılmamış, hastalığı sırasında da, ölüm döşeğindeyken de yanında bulunmuştur. Bu büyük kahramanın son anlarını da bütün ayrıntılarıyla etraflıca kaleme almış ve sonuçta bizlere Selahaddin-i Eyyûbî'nin Hayatı'nı bırakmıştır.
Eserin, yayımlanmış birçok Arapça nüshası bulunmaktadır. Mısır-İskenderiye'de Cemalettin eş-Şeyyal tarafından 1964'de tahkikli olarak yayımlanmıştır. Bu tercümede eş-Şeyyal'in nüshası esas alınmış, diğer nüshalara da müracaat edilmiştir.