Semerkand Aile mayıs sayısında çocuklar ve sorumluluk sahibi olma mevzusu kapak dosyasına taşıyor. “Kur'an'ın Hedefi Sorumluluk Sahi̇bi̇ İnsan” başlıklı yazıda Müslüman olmanın esasen başlıbaşına bir sorumluluk meselesi olduğu anlatılıyor. Dini vazifelerini yerine getirmekten, çevresindeki kötülüklere duyarsız kalmamaya pek çok konuda sorumluluk sahibi olmanın çocuklara nasıl kazandırılacağı üzerinde duruluyor. Hatice Çalış'ın hazırladığı dosyada bu manada dikkat çeken satırlar şöyle: “Kendinden başkasının duygu ve düşüncelerini, daha genel bir tabirle başkasının içinde bulunduğu hali anlama çabasına ‘empati' denir. İslami bir tavır olarak ise bu, anlama çabasının ötesine geçer ve sorumluluk ahlakının bir neticesi olarak davranışa dönüşür. İnsan hem tek tek varlıkların hem de bütün olarak topluluğun haklarını koruyacak, maddi ve manevi ihtiyaçlarını gözeterek olgunlaşmalarına yardım edecek, bu sayede kainattaki nizamın devamında halifelik görevini yerine getirmiş olacaktır.”
Dergide dikkat çekici bir diğer konu ise, yeni neslin dünyasında ölüm algısını sorguluyor. “Yeni Neslin Dünyasında Ölüm Nerede?” başlıklı yazıda, gerçek hayatta yakınlarının bile ölümünden haberdar edilmeyen çocuk ve gençleri, bilgisayar oyunları ve çizgi filmlerdeki ölmüyormuş gibi ölmelerin nasıl etkilediği üzerinde duruluyor. Ölümü anmanın hem bu dünyamıza çeki düzen veren hem de ahiret hayatına hazırlayan etkisinden yeni nesillerin mahrum kaldığına işaret ediliyor.
Saliha hanımlar köşesinde Selim Uğur, hayırseverliği ve Allah'a yaklaşma çabası ile öne çıkan Pertevniyal Valide Sultan'ın çileyle geçen hayatını anlatıyor. Huriye Karnap evvel zaman köşesinde, unutulan bir medrese geleneğini, cerre çıkma adetini öğrenmemize vesile oluyor.
Semerkand Aile mayıs sayısında çocuklar ve sorumluluk sahibi olma mevzusu kapak dosyasına taşıyor. “Kur'an'ın Hedefi Sorumluluk Sahi̇bi̇ İnsan” başlıklı yazıda Müslüman olmanın esasen başlıbaşına bir sorumluluk meselesi olduğu anlatılıyor. Dini vazifelerini yerine getirmekten, çevresindeki kötülüklere duyarsız kalmamaya pek çok konuda sorumluluk sahibi olmanın çocuklara nasıl kazandırılacağı üzerinde duruluyor. Hatice Çalış'ın hazırladığı dosyada bu manada dikkat çeken satırlar şöyle: “Kendinden başkasının duygu ve düşüncelerini, daha genel bir tabirle başkasının içinde bulunduğu hali anlama çabasına ‘empati' denir. İslami bir tavır olarak ise bu, anlama çabasının ötesine geçer ve sorumluluk ahlakının bir neticesi olarak davranışa dönüşür. İnsan hem tek tek varlıkların hem de bütün olarak topluluğun haklarını koruyacak, maddi ve manevi ihtiyaçlarını gözeterek olgunlaşmalarına yardım edecek, bu sayede kainattaki nizamın devamında halifelik görevini yerine getirmiş olacaktır.”
Dergide dikkat çekici bir diğer konu ise, yeni neslin dünyasında ölüm algısını sorguluyor. “Yeni Neslin Dünyasında Ölüm Nerede?” başlıklı yazıda, gerçek hayatta yakınlarının bile ölümünden haberdar edilmeyen çocuk ve gençleri, bilgisayar oyunları ve çizgi filmlerdeki ölmüyormuş gibi ölmelerin nasıl etkilediği üzerinde duruluyor. Ölümü anmanın hem bu dünyamıza çeki düzen veren hem de ahiret hayatına hazırlayan etkisinden yeni nesillerin mahrum kaldığına işaret ediliyor.
Saliha hanımlar köşesinde Selim Uğur, hayırseverliği ve Allah'a yaklaşma çabası ile öne çıkan Pertevniyal Valide Sultan'ın çileyle geçen hayatını anlatıyor. Huriye Karnap evvel zaman köşesinde, unutulan bir medrese geleneğini, cerre çıkma adetini öğrenmemize vesile oluyor.