Semerkand Dergisi, Ocak sayısında “Üstünlük ve İtibar Düşkünlüğü” dosya konusuyla okuyucusu ile buluşuyor. İmam Gazalî rahmetullahi aleyhin “Kimyây-yı Saâdet” adlı değerli eserinden kısmî değişikliklerle sunulan kıymetli yazı, bugünün dünyasında bir hedef olarak sunulan üstünlük ve itibar meselesini çok yönlü ele alarak bütünlüklü bir anlatımla sunuyor. “Zenginlik ve itibar: Benzerlikler, farklılıklar”, “Üstünlük isteğinin iyisi kötüsü”, “Yetecek kadar makam” “Makam sevgisinin ilacı”, “Hadis-i şeriflerde üstünlük ve itibar arayışı”, “Büyükler ne diyor?” başlıkları altında kaleme alınan kıymetli yazı, meseleye şu satırlarla dikkat çekiyor:
“Zenginlik mala mülke sahip olmak, ona dilediğince hükmetmektir. Gösteriş yapmanın ve makam sahibi olmanın anlamı da insanların kalplerine hükmetmektir. Yani onları yönlendirmek, emri altına almak, kalplerine tesir etmektir. Kalp bir kimsenin emrinde olunca, beden ve sahip olunan mal mülk de ona uyar.
Kalp iyice inanmadıkça bir kimseye teslim olmaz. Teslim olunan kişi; azameti, kemâli, ilim, ibadet, güzel ahlâk, kuvvet ya da insanların büyük bildiği bir şey sebebi ile başkasının kalbinde yer edinir. Kişi buna inanınca, kalbi böyle bir kimsenin emrine girer ve isteyerek ona itaat eder. Onu dil ile över durur, bedeniyle hizmetinde bulunur. Bir kölenin efendisinin yönlendirmesinde ve emrinde olması gibi onun emrine girer, malını ona feda eder. Hatta kölenin emir altına girmesi zorla olurken, bunlarınki kendi istek ve iradeleriyle gerçekleşir.”
Başyazar Muhammed Mübarek Elhüseyni bu ay “Okumak Ama Nasıl?” başlıklı yazısında okunan ve seyredilen her şeyin kalbe tesir ettiğini, bu sebepten vakitleri doğru, güvenilir kaynaklardan istifade ederek geçirmek gerektiğini vurguluyor. Meselenin güzel anlaşılması yönüyle de ayet-i kerimeler, hadis-i şerifler ve büyüklerin sözlerinden deliller sunuyor.
Semerkand Dergisi'nde ayrıca Nejdet Aslan'ın “Bir Nefes Sıhhat”, Dilaver Selvi'nin “Susuzluk İçimizde”, Abdurrahman Mıhçıoğlu'nun “Tevbe Kapısı”, Sıtkı Çoban'ın “Namazdan Gafil Olanlar”, Abdülkadir Alioğlu'nun “Ömür Muhasebesi”, T. Ziya Ergunel'in “Şu Benim Divane Gönlüm”, İstemihan Özkul'un “Çadırdan Devlete: Karahanlı Örneği”, Hüseyin Hilmi Arslan'ın “Bir Dosttan”, İbrahim Baran'ın “Kadife Eldiven, Demir Yumruk”, “Atilla Pamirli'nin “Tevhid ve Medeniyet” başlıklı yazıları dikkat çekiyor.
Her ay olduğu gibi “Derviş Bohçası”, “Güldeste”, “Hikmet”, “Nasihatler”, “Tavan Arası”, “Tasavvuf Klasikleri”, “Harman Yeri”, “Dünya Hali” köşeleri de dikkat çeken konularıyla okurlarını bekliyor.
Semerkand Dergisi, Ocak sayısında “Üstünlük ve İtibar Düşkünlüğü” dosya konusuyla okuyucusu ile buluşuyor. İmam Gazalî rahmetullahi aleyhin “Kimyây-yı Saâdet” adlı değerli eserinden kısmî değişikliklerle sunulan kıymetli yazı, bugünün dünyasında bir hedef olarak sunulan üstünlük ve itibar meselesini çok yönlü ele alarak bütünlüklü bir anlatımla sunuyor. “Zenginlik ve itibar: Benzerlikler, farklılıklar”, “Üstünlük isteğinin iyisi kötüsü”, “Yetecek kadar makam” “Makam sevgisinin ilacı”, “Hadis-i şeriflerde üstünlük ve itibar arayışı”, “Büyükler ne diyor?” başlıkları altında kaleme alınan kıymetli yazı, meseleye şu satırlarla dikkat çekiyor:
“Zenginlik mala mülke sahip olmak, ona dilediğince hükmetmektir. Gösteriş yapmanın ve makam sahibi olmanın anlamı da insanların kalplerine hükmetmektir. Yani onları yönlendirmek, emri altına almak, kalplerine tesir etmektir. Kalp bir kimsenin emrinde olunca, beden ve sahip olunan mal mülk de ona uyar.
Kalp iyice inanmadıkça bir kimseye teslim olmaz. Teslim olunan kişi; azameti, kemâli, ilim, ibadet, güzel ahlâk, kuvvet ya da insanların büyük bildiği bir şey sebebi ile başkasının kalbinde yer edinir. Kişi buna inanınca, kalbi böyle bir kimsenin emrine girer ve isteyerek ona itaat eder. Onu dil ile över durur, bedeniyle hizmetinde bulunur. Bir kölenin efendisinin yönlendirmesinde ve emrinde olması gibi onun emrine girer, malını ona feda eder. Hatta kölenin emir altına girmesi zorla olurken, bunlarınki kendi istek ve iradeleriyle gerçekleşir.”
Başyazar Muhammed Mübarek Elhüseyni bu ay “Okumak Ama Nasıl?” başlıklı yazısında okunan ve seyredilen her şeyin kalbe tesir ettiğini, bu sebepten vakitleri doğru, güvenilir kaynaklardan istifade ederek geçirmek gerektiğini vurguluyor. Meselenin güzel anlaşılması yönüyle de ayet-i kerimeler, hadis-i şerifler ve büyüklerin sözlerinden deliller sunuyor.
Semerkand Dergisi'nde ayrıca Nejdet Aslan'ın “Bir Nefes Sıhhat”, Dilaver Selvi'nin “Susuzluk İçimizde”, Abdurrahman Mıhçıoğlu'nun “Tevbe Kapısı”, Sıtkı Çoban'ın “Namazdan Gafil Olanlar”, Abdülkadir Alioğlu'nun “Ömür Muhasebesi”, T. Ziya Ergunel'in “Şu Benim Divane Gönlüm”, İstemihan Özkul'un “Çadırdan Devlete: Karahanlı Örneği”, Hüseyin Hilmi Arslan'ın “Bir Dosttan”, İbrahim Baran'ın “Kadife Eldiven, Demir Yumruk”, “Atilla Pamirli'nin “Tevhid ve Medeniyet” başlıklı yazıları dikkat çekiyor.
Her ay olduğu gibi “Derviş Bohçası”, “Güldeste”, “Hikmet”, “Nasihatler”, “Tavan Arası”, “Tasavvuf Klasikleri”, “Harman Yeri”, “Dünya Hali” köşeleri de dikkat çeken konularıyla okurlarını bekliyor.