Bu yolculuk, inanç ve aklın kapısına yönelmenin yolculuğudur.
Atılan her adım, zihnin merak ve hayretine ilişkindir. Yolculuk süresince sokaktan saraya çıkan Sühreverdi ile saraydan sokağa inen Cicero'yu tanıyacak, şehrin delisi Erasmus'un sözcükleriyle coşkuya kapılacaksınız. Stoalıların arasından geçerek Platon'un izini sürecek, Arabî'yi selamlarken Aristo'ya seçkinler sofrasında rastlayacaksınız.
Şems'in peşinden giderken Celâleddin'in gözyaşlarını göreceksiniz. Haz bahçesinde Epikuros'un sofrasına oturacak, ömrünün yirmi yedi yılını zindanda geçiren Campanella'nın hayaline dokunacaksınız. Hallac'ın kanıyla “Allah” yazan harflerle irkilecek, Bruno'yu yakan meşenin öfkesine şahitlik edeceksiniz. “Şems Hipnozu” ile sufiler ve filozoflar sokağında zamandan bağımsız bir yolculuğa çıkacaksınız.
Bu yolculuk, inanç ve aklın kapısına yönelmenin yolculuğudur.
Atılan her adım, zihnin merak ve hayretine ilişkindir. Yolculuk süresince sokaktan saraya çıkan Sühreverdi ile saraydan sokağa inen Cicero'yu tanıyacak, şehrin delisi Erasmus'un sözcükleriyle coşkuya kapılacaksınız. Stoalıların arasından geçerek Platon'un izini sürecek, Arabî'yi selamlarken Aristo'ya seçkinler sofrasında rastlayacaksınız.
Şems'in peşinden giderken Celâleddin'in gözyaşlarını göreceksiniz. Haz bahçesinde Epikuros'un sofrasına oturacak, ömrünün yirmi yedi yılını zindanda geçiren Campanella'nın hayaline dokunacaksınız. Hallac'ın kanıyla “Allah” yazan harflerle irkilecek, Bruno'yu yakan meşenin öfkesine şahitlik edeceksiniz. “Şems Hipnozu” ile sufiler ve filozoflar sokağında zamandan bağımsız bir yolculuğa çıkacaksınız.