Gülçin, pencereden kolunu sarkıtmış, Hasan onun elini tutmuştu. Gülçin'in gözleri dolmuştu, eli elinin içinde tedirgin kıpırdıyordu. Bir şey söylemek istiyor da ağlamasının buna engel olmasından korkuyordu sanki. Hasan bunu bir ay ayrı kalacak olmalarına yormuş, tam yatıştırıcı sözler söylemeye hazırlanırken, "Bir başkası var!" deyivermişti Gülçin, çatlayan, acılı bir sesle. Aynı anda tren hareket etmişti. "Beni affet Hasanım!" (...)
Gülçin, pencereden kolunu sarkıtmış, Hasan onun elini tutmuştu. Gülçin'in gözleri dolmuştu, eli elinin içinde tedirgin kıpırdıyordu. Bir şey söylemek istiyor da ağlamasının buna engel olmasından korkuyordu sanki. Hasan bunu bir ay ayrı kalacak olmalarına yormuş, tam yatıştırıcı sözler söylemeye hazırlanırken, "Bir başkası var!" deyivermişti Gülçin, çatlayan, acılı bir sesle. Aynı anda tren hareket etmişti. "Beni affet Hasanım!" (...)