Bazen her şeyi bir kenara bırakıp öylece sevmek ister insan. Hesapsız, sorgusuz, sualsiz… Aşk, bir buse alıverir yanaklarından ve utancından kızarırsın. Pek hoşuna gider yanaklarına temas eden dudaklar… Bıraktığı sıcaklık her yanını sarar yaşantının; seversin de seversin. Unutamazsın yaşadığın onca güzel anıyı. Sonra günlerden bir gün, yaşadığın bunca güzel anılar yerini ayrılığa bırakır. Her şey yolunda ilerlerken birden kendini ölümün kıyısında bulursun. Bu dünyadan çıkıp gitmek istersin ama kaderin, bunun için henüz çok zamanın olduğunu fısıldar kulaklarına. Bedenin, çaresizliğin demir parmaklıkları ardına esir düşer. Oturursun sıvası dökülmüş eski bir duvarın dibine ve sessizce umut yorgunu yıllarına ağlarsın.
Bazen her şeyi bir kenara bırakıp öylece sevmek ister insan. Hesapsız, sorgusuz, sualsiz… Aşk, bir buse alıverir yanaklarından ve utancından kızarırsın. Pek hoşuna gider yanaklarına temas eden dudaklar… Bıraktığı sıcaklık her yanını sarar yaşantının; seversin de seversin. Unutamazsın yaşadığın onca güzel anıyı. Sonra günlerden bir gün, yaşadığın bunca güzel anılar yerini ayrılığa bırakır. Her şey yolunda ilerlerken birden kendini ölümün kıyısında bulursun. Bu dünyadan çıkıp gitmek istersin ama kaderin, bunun için henüz çok zamanın olduğunu fısıldar kulaklarına. Bedenin, çaresizliğin demir parmaklıkları ardına esir düşer. Oturursun sıvası dökülmüş eski bir duvarın dibine ve sessizce umut yorgunu yıllarına ağlarsın.