Karaçay-Malkar edebiyatı, Türk dünyası edebiyatlarının, sözlü geleneği oldukça zengin olmasına rağmen, yazılı dönemi yirminci yüzyılın başlarında henüz başlamış olan ve bu anlamda çok genç sayılabilecek bir koludur. Karaçay-Malkar yazılı edebiyatının başladığı yıllarda dünyaya gelen Kaysın Kuliyev ise bu edebiyatın kurucu nesli içinde yer alan ve hâlihazırda da Malkar edebiyatının en büyük şairi olarak kabul edilen bir sanatçıdır. Kuliyev yaşadığı dönemde büyük bir üne sahip olmuş, Lenin ödülü sahibi birkaç şairden ve en önemli Sovyet-Türk edebiyatçılarından biridir.
Aynı nesle mensup ve yakın arkadaş olduğu Resul Hamzatov, Mustay Karim gibi Türk dünyasının diğer bazı önemli şairleri nispeten, ya da Cengiz Aytmatov gibi yazarları çok iyi tanınırken Kaysın Kuliyev ülkemizde Türkoloji ile ilgilenen çoğu kimse tarafından dahi bilinmemektedir. Hâlbuki Cengiz Aytmatov'un edebiyat dünyasına girmesine vesile olan kişi Kaysın Kuliyev'dir. Zira edebiyata ilgili, yetenekli genç Aytmatov'un –babası dolayısıyla- halk düşmanı yaftası yiyerek hiçbir eserini yayınlatamadığı bir zamanda, o günün şartları düşünüldüğünde oldukça büyük bir riski de göze alarak onun ilk hikâyesinin kendi çalıştığı dergide yayımlanmasını sağlayan kişi Kaysın'dır. O dönemde Kaysın'ın Kırgızistan'da sürgün olması ve edebî eser yazması ve yayımlatmasının yasak olması da ayrı bir ironidir.
Karaçay-Malkar edebiyatı, Türk dünyası edebiyatlarının, sözlü geleneği oldukça zengin olmasına rağmen, yazılı dönemi yirminci yüzyılın başlarında henüz başlamış olan ve bu anlamda çok genç sayılabilecek bir koludur. Karaçay-Malkar yazılı edebiyatının başladığı yıllarda dünyaya gelen Kaysın Kuliyev ise bu edebiyatın kurucu nesli içinde yer alan ve hâlihazırda da Malkar edebiyatının en büyük şairi olarak kabul edilen bir sanatçıdır. Kuliyev yaşadığı dönemde büyük bir üne sahip olmuş, Lenin ödülü sahibi birkaç şairden ve en önemli Sovyet-Türk edebiyatçılarından biridir.
Aynı nesle mensup ve yakın arkadaş olduğu Resul Hamzatov, Mustay Karim gibi Türk dünyasının diğer bazı önemli şairleri nispeten, ya da Cengiz Aytmatov gibi yazarları çok iyi tanınırken Kaysın Kuliyev ülkemizde Türkoloji ile ilgilenen çoğu kimse tarafından dahi bilinmemektedir. Hâlbuki Cengiz Aytmatov'un edebiyat dünyasına girmesine vesile olan kişi Kaysın Kuliyev'dir. Zira edebiyata ilgili, yetenekli genç Aytmatov'un –babası dolayısıyla- halk düşmanı yaftası yiyerek hiçbir eserini yayınlatamadığı bir zamanda, o günün şartları düşünüldüğünde oldukça büyük bir riski de göze alarak onun ilk hikâyesinin kendi çalıştığı dergide yayımlanmasını sağlayan kişi Kaysın'dır. O dönemde Kaysın'ın Kırgızistan'da sürgün olması ve edebî eser yazması ve yayımlatmasının yasak olması da ayrı bir ironidir.