"Bu devrin gerçi son sohbetlerinde Nefesler dinledik saz-ı Rıza'dan" -Yahya Kemal- Şiir yazmaya 1890'lı yıllarda Namık Kemal, Abdülhak Hamid ve bir kısım Fransız romantik şairlerinin etkisi altında başlayan Rıza Tevfik, aruz vezniyle kaleme aldığı "Sfrenks", "Balaban Dağları", Fecr-i Evvelin", "Serab-ı Ömrüm" ve "Gelibolu"da Hamzabey Sahili" gibi ilk şiirleriyle kısa zamanda devrin edebiyat çevrelerinin dikkatini çeker. Bir süre sonra, şair sezgisiyle Türk şiirinin asıl kaynağı olan tekke ve halk edebiyatını keşfeden Rıza Tevfik, Servet-i Fünuncularla aynı zamanda şöhret bulmasına rağmen hiçbir edebi akıma katılmaz. O, esas itibariyle II. Meşrutiyet'ten sonra yayımladığı divan, koşma ve nefesleriyle daha önce Mehmed Emin'in başlatmış olduğu hece vezni şiir tarzını asıl çizgisine oturtarak Milli Edebiyat'ın gelenek doğrultusunda şekillenmesinde önemli bir rol oynar. Rıza Tevfik'in şiirleri aynı zamanda, 1890'lı yıllardan başlayarak Cumhuriyet dönemine gelinceye kadar Türk şiirindeki şekil ve muhteva değişmelerini göstermesi bakımından da ayrı bir önem taşımaktadır. Elinizdeki kitapta Rıza Tevfik'in 1949 yılında yayımlanan Serab-ı Ömrüm'deki şiirleriyle orada bulunmayan diğer şiirleri ilk defa bir arada yayımlanmaktadır.
"Bu devrin gerçi son sohbetlerinde Nefesler dinledik saz-ı Rıza'dan" -Yahya Kemal- Şiir yazmaya 1890'lı yıllarda Namık Kemal, Abdülhak Hamid ve bir kısım Fransız romantik şairlerinin etkisi altında başlayan Rıza Tevfik, aruz vezniyle kaleme aldığı "Sfrenks", "Balaban Dağları", Fecr-i Evvelin", "Serab-ı Ömrüm" ve "Gelibolu"da Hamzabey Sahili" gibi ilk şiirleriyle kısa zamanda devrin edebiyat çevrelerinin dikkatini çeker. Bir süre sonra, şair sezgisiyle Türk şiirinin asıl kaynağı olan tekke ve halk edebiyatını keşfeden Rıza Tevfik, Servet-i Fünuncularla aynı zamanda şöhret bulmasına rağmen hiçbir edebi akıma katılmaz. O, esas itibariyle II. Meşrutiyet'ten sonra yayımladığı divan, koşma ve nefesleriyle daha önce Mehmed Emin'in başlatmış olduğu hece vezni şiir tarzını asıl çizgisine oturtarak Milli Edebiyat'ın gelenek doğrultusunda şekillenmesinde önemli bir rol oynar. Rıza Tevfik'in şiirleri aynı zamanda, 1890'lı yıllardan başlayarak Cumhuriyet dönemine gelinceye kadar Türk şiirindeki şekil ve muhteva değişmelerini göstermesi bakımından da ayrı bir önem taşımaktadır. Elinizdeki kitapta Rıza Tevfik'in 1949 yılında yayımlanan Serab-ı Ömrüm'deki şiirleriyle orada bulunmayan diğer şiirleri ilk defa bir arada yayımlanmaktadır.