Şerhu'l-Akaid, Matüridi alim Ömer Nesefi'nin Akaid-i Nesefi adıyla bilinen meşhur akaid risalesine Eş'ari alim Sa'düddin Taftazani tarafından yazılmış bir şerhtir. Şerh, hacim olarak metne göre geniş olduğu gibi, dil ve problematik itibarıyla da seviye olarak metnin çok üstündedir. Bu bakımdan Taftazani'nin Şerhu'l-akaid'i üzerine geçmişten bugüne hayli çalışma yapılmış; gerek şerh, gerek haşiye türünden etrafında yüzlerce eserden oluşan zengin bir literatür oluşmuştur. Söz konusu şerh ve haşiyeler, bir yandan şerhin kapalı ve zor noktalarını açıklayarak diğer yandan Taftazani'nin şerhte gündeme taşıdığı bazı soru ve sorunları, getirdiği kimi cevap ve çözümleri tartışarak kelami düşüncenin gelişimine önemli ölçülerde katkı sağlamışlardır. Nitekim Giritli Sırrı Paşa Şerhu'l-akaid'i tercüme ederken belirtilen şerh ve haşiyelerden önemli bulduklarını da çevirerek bir nevi Osmanlıca “Şerhu'lakaid Külliyatı” ortaya koymuştur.
Gerek Şerhu'l-akaid dersi veren hocalar gerek Şerhu'l-akaid üzerine makale, tez çalışması yapan akademisyenler için bu şerh ve haşiyelerden yararlanmak bir mecburiyet olmuştur. Şerhu'l-akaid, günümüzde bazı geleneksel İslamî eğitim kurumlarının müfredatında yer aldığı gibi ilahiyat fakülteleri bünyesinde zaman zaman düzenlenen kelam seminerlerinde de temel metin olarak kabul görmektedir. Yeterli klasik Arapça eğitimi almamış olan bazı kelam okuyucuları ve bilhassa medrese ve ilahiyat talebelerinin metinle daha kolay ve sağlıklı biçimde temas kurabilmeleri için Şerhu'l-akaid'in günümüz Türkçesiyle tercüme edilmesi bir ihtiyaçtı. Elinizdeki çalışma böyle bir ihtiyaca cevap olarak ortaya çıkmıştır.
Şerhu'l-Akaid, Matüridi alim Ömer Nesefi'nin Akaid-i Nesefi adıyla bilinen meşhur akaid risalesine Eş'ari alim Sa'düddin Taftazani tarafından yazılmış bir şerhtir. Şerh, hacim olarak metne göre geniş olduğu gibi, dil ve problematik itibarıyla da seviye olarak metnin çok üstündedir. Bu bakımdan Taftazani'nin Şerhu'l-akaid'i üzerine geçmişten bugüne hayli çalışma yapılmış; gerek şerh, gerek haşiye türünden etrafında yüzlerce eserden oluşan zengin bir literatür oluşmuştur. Söz konusu şerh ve haşiyeler, bir yandan şerhin kapalı ve zor noktalarını açıklayarak diğer yandan Taftazani'nin şerhte gündeme taşıdığı bazı soru ve sorunları, getirdiği kimi cevap ve çözümleri tartışarak kelami düşüncenin gelişimine önemli ölçülerde katkı sağlamışlardır. Nitekim Giritli Sırrı Paşa Şerhu'l-akaid'i tercüme ederken belirtilen şerh ve haşiyelerden önemli bulduklarını da çevirerek bir nevi Osmanlıca “Şerhu'lakaid Külliyatı” ortaya koymuştur.
Gerek Şerhu'l-akaid dersi veren hocalar gerek Şerhu'l-akaid üzerine makale, tez çalışması yapan akademisyenler için bu şerh ve haşiyelerden yararlanmak bir mecburiyet olmuştur. Şerhu'l-akaid, günümüzde bazı geleneksel İslamî eğitim kurumlarının müfredatında yer aldığı gibi ilahiyat fakülteleri bünyesinde zaman zaman düzenlenen kelam seminerlerinde de temel metin olarak kabul görmektedir. Yeterli klasik Arapça eğitimi almamış olan bazı kelam okuyucuları ve bilhassa medrese ve ilahiyat talebelerinin metinle daha kolay ve sağlıklı biçimde temas kurabilmeleri için Şerhu'l-akaid'in günümüz Türkçesiyle tercüme edilmesi bir ihtiyaçtı. Elinizdeki çalışma böyle bir ihtiyaca cevap olarak ortaya çıkmıştır.