Sermayenin Komünizmi'nde Marazzi, maddi olmayan emeğin, genel zekânın ve toplumsal elbirliğinin kapitalizmin ihtiyaçlarına göre dönüştürülmesinin fiili tekniklerinin bireysel borçlanma ve finansal piyasaların yönetimi olduğunu ileri sürer. Fordist dönemde, kâr, ücret ve rant kategorileri arasındaki orantısızlıklar temelinde açıklanan geleneksel finanslaşma süreçlerinden farklı olarak, post-Fordist dönemdeki finansallaşmanın toplumsal ve bilişsel üretim süreçlerine uyarlanmış yeni bir kapitalist birikim tarzı olduğunu belirtir. Yine Fordist dönemde doğrudan ücret ilişkisiyle tahakküm altına alınan emeğin, post-Fordist dönemde finansal araçlarla sermayeye tabi kılındığını, üretim süreçleri ile ilişkisinin borçlanma sayesinde kurulduğunu söyler. Marazzi'ye göre fabrikadan toplumsal fabrikaya geçişle birlikte finansallaşma, üretim ve yeniden üretim arasındaki ayrımı ortadan kaldırmış ve bu ayrıma dayalı değer üretme ilişkisini ve egemenlik biçimini dönüştürmüştür. Bu anlamıyla yeniden üretim alanlarının metalaştırılması, üretim süreçlerinin esnekleştirilmesi, emeğin güvencesizleştirilmesi ve geleneksel emek örgütlerinin altının oyulması, finansallaşmanın sadece sonuçlarıdır. Kısacası finansallaşma temelli kapitalizm, emeğin çıplak yaşamına gözünü diken ve Marazzi'nin deyimiyle “beden-makineyi” kapitalist değer üretmenin merkezine yerleştiren bir karşı saldırıdır.
Sermayenin Komünizmi'nde Marazzi, maddi olmayan emeğin, genel zekânın ve toplumsal elbirliğinin kapitalizmin ihtiyaçlarına göre dönüştürülmesinin fiili tekniklerinin bireysel borçlanma ve finansal piyasaların yönetimi olduğunu ileri sürer. Fordist dönemde, kâr, ücret ve rant kategorileri arasındaki orantısızlıklar temelinde açıklanan geleneksel finanslaşma süreçlerinden farklı olarak, post-Fordist dönemdeki finansallaşmanın toplumsal ve bilişsel üretim süreçlerine uyarlanmış yeni bir kapitalist birikim tarzı olduğunu belirtir. Yine Fordist dönemde doğrudan ücret ilişkisiyle tahakküm altına alınan emeğin, post-Fordist dönemde finansal araçlarla sermayeye tabi kılındığını, üretim süreçleri ile ilişkisinin borçlanma sayesinde kurulduğunu söyler. Marazzi'ye göre fabrikadan toplumsal fabrikaya geçişle birlikte finansallaşma, üretim ve yeniden üretim arasındaki ayrımı ortadan kaldırmış ve bu ayrıma dayalı değer üretme ilişkisini ve egemenlik biçimini dönüştürmüştür. Bu anlamıyla yeniden üretim alanlarının metalaştırılması, üretim süreçlerinin esnekleştirilmesi, emeğin güvencesizleştirilmesi ve geleneksel emek örgütlerinin altının oyulması, finansallaşmanın sadece sonuçlarıdır. Kısacası finansallaşma temelli kapitalizm, emeğin çıplak yaşamına gözünü diken ve Marazzi'nin deyimiyle “beden-makineyi” kapitalist değer üretmenin merkezine yerleştiren bir karşı saldırıdır.