Şair Hayriye Ünal yeni şiir kitabı Sert Geçecek Bu Kış'ı yayınladı. Şiir dünyası bu kitapla yeni tartışmalara girecek gibi.
Son dönem şairleri içinde en çok dikkat çekenlerden biri olan Hayriye Ünal'ın Saçları Vardır Aşkın (2000) ve Âdemin Kızlarından Biri (2003) kitaplarından sonra Sert Geçecek Bu Kış kitabı eylül ayında Hece Yayınlarından çıktı. Ünal, Türk şiirinin krizde olduğunun söylendiği bir zamanda şiire farklı, özgün ve güçlü bir ses ile katkıda bulunmaya devam ediyor. Türk şiiri, belli çevrelerde tıkanma içerisine girmesine ve bunun sıklıkla dillendirilmesine rağmen, Ünal gibi genç kuşak şairlerin ürünleri ile gücüne güç katıyor. Şiir bitmedi demek için, şiirin bitmediğini göstermek için fazlasıyla yetkin şiirler Ünal'ın şiirleri.
İlk şiirlerinden bu yana Ünal'ın şiir tavrında giderek belirginleşen sertlik bu kitapla birlikte çağa yönelik bir eleştiri biçimine dönüşmüştür. İlk kitabında henüz karanlıkta kalan dünyalar vardı, ikinci kitabında bu dünyaların sahipleri söz hakkı istiyorlardı. Sert Geçecek Bu Kış'ın dünyası apaçık ve kişiler için haklar artık geri dönüşsüz biçimde alınmıştır. 128 sayfa ve üç bölümden oluşan kitabın bölüm başlıkları bu geri dönüşsüz yolu ve kararlı edayı vurgular: Değil Pişman, Soğumaz Yüreğim Benim Hiç Soğumaz Hiç Hiç Hiç, Yüzüm Var Dünyaya Karşı.
Şair, yoğun bir ihtirasın dışa vurumu olan şiir dilini yarattığı karakterler aracılığıyla çoğullaştırarak bir evren yaratmak peşindedir. Bu evrenin yerçekimsel yasalarını belirleyen dil, merkeze doğru değil merkezkaç çekimiyle şekillenmektedir. Bu da düşmanlar yaratarak var olan bir dünyada olabilir ancak. Eylemlere ve edimlere değil sözcüklere ve kavramlara tapılan bir dünyada kim düşman olmak istemez ki ona:
Namusun Canına Kıymışsa Namus Sözcüğü
Öyle Bir Veled-İ Zina Ki Artık İstemiyorum
Verin Komşuma Kamustaki Namusu
diyecektir elbette... Çünkü imaj ve asaletin savaşında onda asalet kazanmıştır.
Ve avunmak akla gelen son çözüm bile değildir. Avunmak istemez şair:
Hişt! Komşu Oğlu Mustafa! Bizi Kandırdılar
Bana Bir Horozlu Şeker
Sana Bir Elma Şekeri
İstese bile kandırılamayan ve yaralı bir bilinç! Hayriye Ünal'ın şiir dünyasının kilit noktası. Bunun üstesinden gelmekten korkmayan bileğine güvenen herkesin cesaretle diyeceğinden emindir. Kararlı, emin, vaitkar:
Kurşun nasıl ilerlerse insanın etinde yavaşça
Beyne saplı mermi çekirdeği nasıl sağ koyar da insanı
Ölür eşinin ardından sırf tasadan bir yaşlı
Ben o kurşunum işte şiirde sende Türkçede yaşayan
Yavaşça öldürmeden ama şüphesiz hep güç katarak
Seni Türkçeyi şiiri kılçıklı yapan eğreti yapan
O benim bendedir yaşamanın da yazmanın da sırrı
Benim ömre bedel gözağrısı kalpağrısı
Ağlamayı Başarırsan Son Kurşunu Sana Saklarım
Hayriye Ünal'ın şiirlerini, Türk şiirinin geleceğine umutla bakmayı sağlayacak derecede derinliğe sahip kalıcı şiirlerdir. Şiir bitmedi diyenler ve güçlü bir şiir görmek isteyen şiir severler için, Hayriye Ünal'ın şiirleri sarsan ve umut veren şiirler olarak raflarda yerini aldı.
Şair Hayriye Ünal yeni şiir kitabı Sert Geçecek Bu Kış'ı yayınladı. Şiir dünyası bu kitapla yeni tartışmalara girecek gibi.
Son dönem şairleri içinde en çok dikkat çekenlerden biri olan Hayriye Ünal'ın Saçları Vardır Aşkın (2000) ve Âdemin Kızlarından Biri (2003) kitaplarından sonra Sert Geçecek Bu Kış kitabı eylül ayında Hece Yayınlarından çıktı. Ünal, Türk şiirinin krizde olduğunun söylendiği bir zamanda şiire farklı, özgün ve güçlü bir ses ile katkıda bulunmaya devam ediyor. Türk şiiri, belli çevrelerde tıkanma içerisine girmesine ve bunun sıklıkla dillendirilmesine rağmen, Ünal gibi genç kuşak şairlerin ürünleri ile gücüne güç katıyor. Şiir bitmedi demek için, şiirin bitmediğini göstermek için fazlasıyla yetkin şiirler Ünal'ın şiirleri.
İlk şiirlerinden bu yana Ünal'ın şiir tavrında giderek belirginleşen sertlik bu kitapla birlikte çağa yönelik bir eleştiri biçimine dönüşmüştür. İlk kitabında henüz karanlıkta kalan dünyalar vardı, ikinci kitabında bu dünyaların sahipleri söz hakkı istiyorlardı. Sert Geçecek Bu Kış'ın dünyası apaçık ve kişiler için haklar artık geri dönüşsüz biçimde alınmıştır. 128 sayfa ve üç bölümden oluşan kitabın bölüm başlıkları bu geri dönüşsüz yolu ve kararlı edayı vurgular: Değil Pişman, Soğumaz Yüreğim Benim Hiç Soğumaz Hiç Hiç Hiç, Yüzüm Var Dünyaya Karşı.
Şair, yoğun bir ihtirasın dışa vurumu olan şiir dilini yarattığı karakterler aracılığıyla çoğullaştırarak bir evren yaratmak peşindedir. Bu evrenin yerçekimsel yasalarını belirleyen dil, merkeze doğru değil merkezkaç çekimiyle şekillenmektedir. Bu da düşmanlar yaratarak var olan bir dünyada olabilir ancak. Eylemlere ve edimlere değil sözcüklere ve kavramlara tapılan bir dünyada kim düşman olmak istemez ki ona:
Namusun Canına Kıymışsa Namus Sözcüğü
Öyle Bir Veled-İ Zina Ki Artık İstemiyorum
Verin Komşuma Kamustaki Namusu
diyecektir elbette... Çünkü imaj ve asaletin savaşında onda asalet kazanmıştır.
Ve avunmak akla gelen son çözüm bile değildir. Avunmak istemez şair:
Hişt! Komşu Oğlu Mustafa! Bizi Kandırdılar
Bana Bir Horozlu Şeker
Sana Bir Elma Şekeri
İstese bile kandırılamayan ve yaralı bir bilinç! Hayriye Ünal'ın şiir dünyasının kilit noktası. Bunun üstesinden gelmekten korkmayan bileğine güvenen herkesin cesaretle diyeceğinden emindir. Kararlı, emin, vaitkar:
Kurşun nasıl ilerlerse insanın etinde yavaşça
Beyne saplı mermi çekirdeği nasıl sağ koyar da insanı
Ölür eşinin ardından sırf tasadan bir yaşlı
Ben o kurşunum işte şiirde sende Türkçede yaşayan
Yavaşça öldürmeden ama şüphesiz hep güç katarak
Seni Türkçeyi şiiri kılçıklı yapan eğreti yapan
O benim bendedir yaşamanın da yazmanın da sırrı
Benim ömre bedel gözağrısı kalpağrısı
Ağlamayı Başarırsan Son Kurşunu Sana Saklarım
Hayriye Ünal'ın şiirlerini, Türk şiirinin geleceğine umutla bakmayı sağlayacak derecede derinliğe sahip kalıcı şiirlerdir. Şiir bitmedi diyenler ve güçlü bir şiir görmek isteyen şiir severler için, Hayriye Ünal'ın şiirleri sarsan ve umut veren şiirler olarak raflarda yerini aldı.