Kitabımın adı Sessiz Çığlık…
Neyin sessiz çığlığı...
Neyin yok ki ? Doğa yok oluyor.
Toprak yok oluyor. İklim değişiyor. Soluk aldığımız hava, oksijen tükeniyor. Su kaynakları kuruyor.
Ağaçlar yok ediliyor, hatta ağaçlar dağ başlarında radyasyon ve kirlilikten kuruyor.
Pınarlar, dereler, gözeler yok oluyor. Çoban çeşmeleri kayboluyor. Bu yok oluşun çığlığı.
Dereler, çaylar, ırmaklar, nehirler azalıyor, pislik ve zehir akıyor, balıklar ölüyor.
Bunların çığlığı…
Bu durumda insanlık ne âlemde. Kâr, para, rant peşindeler. İnsanlık bir gün bütün sanayisini, rantını, parasını, silahlarını verip bir yeşil yaprak almaya razı olacaklar da bulamayacaklar.
Güçlüler açlık,yoksulluk, hastalık, cahillik ile savaşmayıp, geri kalmışları birbirleriyle savaştırıyorlar ki dünya kendilerine kala. İnsanlık, sahile vuran Kırmızılı çocuğun utancını duymuyorsa sessiz kalıyorsa işte bu sessizlik hayra âlamet değildir.
Çevre gibi insanlık da güme gidiyor demektir.
Bu sessizlik anlayana bir sessiz Çığlıktır.
Kitabımın adı Sessiz Çığlık…
Neyin sessiz çığlığı...
Neyin yok ki ? Doğa yok oluyor.
Toprak yok oluyor. İklim değişiyor. Soluk aldığımız hava, oksijen tükeniyor. Su kaynakları kuruyor.
Ağaçlar yok ediliyor, hatta ağaçlar dağ başlarında radyasyon ve kirlilikten kuruyor.
Pınarlar, dereler, gözeler yok oluyor. Çoban çeşmeleri kayboluyor. Bu yok oluşun çığlığı.
Dereler, çaylar, ırmaklar, nehirler azalıyor, pislik ve zehir akıyor, balıklar ölüyor.
Bunların çığlığı…
Bu durumda insanlık ne âlemde. Kâr, para, rant peşindeler. İnsanlık bir gün bütün sanayisini, rantını, parasını, silahlarını verip bir yeşil yaprak almaya razı olacaklar da bulamayacaklar.
Güçlüler açlık,yoksulluk, hastalık, cahillik ile savaşmayıp, geri kalmışları birbirleriyle savaştırıyorlar ki dünya kendilerine kala. İnsanlık, sahile vuran Kırmızılı çocuğun utancını duymuyorsa sessiz kalıyorsa işte bu sessizlik hayra âlamet değildir.
Çevre gibi insanlık da güme gidiyor demektir.
Bu sessizlik anlayana bir sessiz Çığlıktır.