Dünyayı sevgi kurtaracak derler. Sevginin dünyayı kurtardığını görmeye ömrüm yeter mi bilemiyorum. Ancak benim için “kör kuyularda merdiven olduğuna,” zor olanı kolaya çevirdiğine, çöl olanı güle çevirdiğine, hayallerimle aramda yanan ateşi küle çevirdiğine defalarca şahit oldum. Fuzuli'ye katılıyorum, bence de dünya sevmek üzerine bina edilmiştir.
Hayatın zor yollarından geçtim. Bu yolculuğumda yürekleriyle bana eşlik eden akrabalarımın, öğretmenlerimin, dostlarımın, beni sevgiyle bağrına basan şehirlerin anılarını sımsıcak muhafaza ettim. Az ama öz olarak hayatıma ışık oldular. Bende o karanlık yoldan çıkabilmek için bulduğum her sevgi ışığını değerlendirdim diye düşünüyorum. Sonra bende borcumu ödemeye çalıştım: İnsanları sevdim, mesleğimi sevdim, yaşadığım şehri sevdim, memleketi sevdim, sahip olduğum dostlarımı sevdim, eşimi ve çocuklarımı sevdim. Sanatı, yazıyı, şiiri sevdim. Sevdalandım. Bu sevdalar zaman zaman coştu, mısralara, mısralar kitaplara döküldü. Elinizde tuttuğunuz ikinci şiir kitabım ortaya çıktı.
Biliyorum, şiir zordur. Hele ki, yazanı okuyanından çok hale geldiği günümüzde çok da zahmetlidir. Şair çoğalıp, okur azalınca, şiir kitabı çıkarmak çok naif bir cüret olarak algılanmaya başlandı. Ama dedik ya, ne yapıyorsak Sevdaya dair yapıyoruz. Şiiri de sevdiğimiz için, yazdıklarımızın orada burada kalıp, yitik ordular gibi dağılmasına gönlümüz razı olmadı. Bütün zorluklara rağmen ikinci şiir kitabı için SEVDAYA DAİR deyip yola çıktık.
Dünyayı sevgi kurtaracak derler. Sevginin dünyayı kurtardığını görmeye ömrüm yeter mi bilemiyorum. Ancak benim için “kör kuyularda merdiven olduğuna,” zor olanı kolaya çevirdiğine, çöl olanı güle çevirdiğine, hayallerimle aramda yanan ateşi küle çevirdiğine defalarca şahit oldum. Fuzuli'ye katılıyorum, bence de dünya sevmek üzerine bina edilmiştir.
Hayatın zor yollarından geçtim. Bu yolculuğumda yürekleriyle bana eşlik eden akrabalarımın, öğretmenlerimin, dostlarımın, beni sevgiyle bağrına basan şehirlerin anılarını sımsıcak muhafaza ettim. Az ama öz olarak hayatıma ışık oldular. Bende o karanlık yoldan çıkabilmek için bulduğum her sevgi ışığını değerlendirdim diye düşünüyorum. Sonra bende borcumu ödemeye çalıştım: İnsanları sevdim, mesleğimi sevdim, yaşadığım şehri sevdim, memleketi sevdim, sahip olduğum dostlarımı sevdim, eşimi ve çocuklarımı sevdim. Sanatı, yazıyı, şiiri sevdim. Sevdalandım. Bu sevdalar zaman zaman coştu, mısralara, mısralar kitaplara döküldü. Elinizde tuttuğunuz ikinci şiir kitabım ortaya çıktı.
Biliyorum, şiir zordur. Hele ki, yazanı okuyanından çok hale geldiği günümüzde çok da zahmetlidir. Şair çoğalıp, okur azalınca, şiir kitabı çıkarmak çok naif bir cüret olarak algılanmaya başlandı. Ama dedik ya, ne yapıyorsak Sevdaya dair yapıyoruz. Şiiri de sevdiğimiz için, yazdıklarımızın orada burada kalıp, yitik ordular gibi dağılmasına gönlümüz razı olmadı. Bütün zorluklara rağmen ikinci şiir kitabı için SEVDAYA DAİR deyip yola çıktık.