1994 yılında Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde kurulan M.Ü. İletişim Fakültesi Haber Ajansı'nın (MİHA) muhabirleri, okuldaki gazetecilik eğitimlerini sürdürürlerken, bir yandan da yaşama tanıklık ettiler. Tanıklıkları haberlerle, fotoğraflarla dile getirdiler. Ama ustaları Yaşar Kemal'in şu sözlerin hiç unutmadılar: "Dünya gazeteciliği röportaja haber kadar değer vermiş olsaydı, dünyamızın yüzün, yüzyılımızın yüzü şimdiye kadar bambaşka olurdu. Dünyamızı röportaj başka, daha mutlu, daha umutlu bir yere götürebilirdi."43 MİHA muhabiri kitaptaki röportajlarıyla insanı merkez aldılar kendilerine. Boğaz'ın deli sularından Sait Faik'in Burgaz'ına, Yaşar Kemal'in Çukurova'sına, dağları dumanlı Kaçkar'lara uzandılar. İnsanı seviçleriyle, acılarıyla, gündelik yaşantısıyla yansıtmaya durdular. Çünkü Yaşar Kemal Usta şöyle diyordu: " İnsanlığın gerçeğe varabilmesi, kirlerini biraz daha dökmesi, yanlışlmıkların biraz daha düzeltmesi demektir. Yanlışlıklarımızın, ahmaklıklarımızın çoğu kendimizi ve dünyamızın gerçeklerini bilmememizden dolayıdır. Dünyayı, insanı ne kadar çabuk gerçek yaşama varırsak o kadar çabuk mutluluğa kavuşuruz."
1994 yılında Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde kurulan M.Ü. İletişim Fakültesi Haber Ajansı'nın (MİHA) muhabirleri, okuldaki gazetecilik eğitimlerini sürdürürlerken, bir yandan da yaşama tanıklık ettiler. Tanıklıkları haberlerle, fotoğraflarla dile getirdiler. Ama ustaları Yaşar Kemal'in şu sözlerin hiç unutmadılar: "Dünya gazeteciliği röportaja haber kadar değer vermiş olsaydı, dünyamızın yüzün, yüzyılımızın yüzü şimdiye kadar bambaşka olurdu. Dünyamızı röportaj başka, daha mutlu, daha umutlu bir yere götürebilirdi."43 MİHA muhabiri kitaptaki röportajlarıyla insanı merkez aldılar kendilerine. Boğaz'ın deli sularından Sait Faik'in Burgaz'ına, Yaşar Kemal'in Çukurova'sına, dağları dumanlı Kaçkar'lara uzandılar. İnsanı seviçleriyle, acılarıyla, gündelik yaşantısıyla yansıtmaya durdular. Çünkü Yaşar Kemal Usta şöyle diyordu: " İnsanlığın gerçeğe varabilmesi, kirlerini biraz daha dökmesi, yanlışlmıkların biraz daha düzeltmesi demektir. Yanlışlıklarımızın, ahmaklıklarımızın çoğu kendimizi ve dünyamızın gerçeklerini bilmememizden dolayıdır. Dünyayı, insanı ne kadar çabuk gerçek yaşama varırsak o kadar çabuk mutluluğa kavuşuruz."