“Martin, martin ! beni tanıdın mı?” Martin, “Kimsin?” diye belli belirsiz söylendi. “Benim!” dedi ses. Ve karanlık köşede Stepaniç belirdi. Gülümsedi, bir bulut gibi gözden kayboldu ve bir daha gözükmedi. Ses yine, “Benim!” dedi ve karanlığın içinde kucağında çocuğu olan kadın belirdi. Kadın gülümsüyor, çocuksa gülüyordu. Onlarda bir bulut gibi kayboldular.
“Benim!” dedi saes tekrar. Ve karanlığın içinde elma satan yaşlı kadınla çocuk göründü. İkisi de gülümsediler, sonra onlarda da kayboldular. Martin'in ruhu sevinçle dolmuştu… Sonra okumaya başladı: “Açtım, bana yiyecek verdiniz; susamıştım, bana içecek verdiniz; yabancıydım, beni buyur ettiniz.”
Sayfanın en altında ise, şunlar yazılıydı: “Kardeşlerime iyilik yaptınız, bana iyilik yapmış gibi oldunuz.”
“Martin, martin ! beni tanıdın mı?” Martin, “Kimsin?” diye belli belirsiz söylendi. “Benim!” dedi ses. Ve karanlık köşede Stepaniç belirdi. Gülümsedi, bir bulut gibi gözden kayboldu ve bir daha gözükmedi. Ses yine, “Benim!” dedi ve karanlığın içinde kucağında çocuğu olan kadın belirdi. Kadın gülümsüyor, çocuksa gülüyordu. Onlarda bir bulut gibi kayboldular.
“Benim!” dedi saes tekrar. Ve karanlığın içinde elma satan yaşlı kadınla çocuk göründü. İkisi de gülümsediler, sonra onlarda da kayboldular. Martin'in ruhu sevinçle dolmuştu… Sonra okumaya başladı: “Açtım, bana yiyecek verdiniz; susamıştım, bana içecek verdiniz; yabancıydım, beni buyur ettiniz.”
Sayfanın en altında ise, şunlar yazılıydı: “Kardeşlerime iyilik yaptınız, bana iyilik yapmış gibi oldunuz.”