Bu çalışma, pek çok konuda kaleme aldığı üç yüze yakın eseriyle “yazı makinesi” unvanını hak etmiş olan Ahmet Mithat'ın kendi ifadesiyle: “Şu güzel romanı Fransızca yazılmış bir fıkrayı bast ve temhid suretiyle tertip ve tahrir eyledik.” diyerek tanıttığı Şeytankaya Tılsımı (1889) adlı romanını, Arap harfli Osmanlıca aslından yola çıkıp günümüz Türkçesine uyarlayıp sadeleştirerek okurlarıyla buluşturmayı hedeflemektedir. Bu roman ilk olarak Tercüman-ı Hakikat gazetesinde tefrika edilmiş, daha sonra da yazara ait olan Kırkanbar Matbaası'nda kitap olarak basılmıştır.
Pek çok araştırmacı tarafından, çeviri olarak kabul edilen Şeytankaya Tılsımı adlı eser okunduğunda, Ahmet Mithat'ın, telif ve çeviri eserlerinin çoğunun önsözünde, çeviri konusunda açıkladığı yöntemine uygun olduğu görülür: “Biz tercüme-i ayniye taraftarı değiliz. Fransızca bir cümleyi, bir kelâmı, hatta bir sayfayı okuruz, ne anlarsak onu müstakilen, yani yeniden Türkçe yazarız. İşte bunun için bizim tercümelerimiz doğrudan doğruya Türkçe yazılmış gibidir.” Yazarın eseri, Osmanlı halkını eğitmek üzere bir araç olarak kullanmak niyetiyle kaleme aldığına şüphe yoktur. Bu doğrultuda, yazarın oksidentalist bakış açısı da ortaya çıkmaktadır. Buna göre, Batı medeniyetiyle karşılaşmak durumunda kalan Osmanlı'nın bu medeniyeti algılayışını şekillendirmek konusunda yol gösterici olmak görevini üstlenen Ahmet Mithat, okurlarına sürekli olarak, “vahşilik, yamyamlık, batıl inanışlar, falcılık, büyücülük, sihirbazlık” gibi, Avrupa'nın zihinlerindeki çağrışımlarıyla örtüşmeyen kavramların bu coğrafyalarda görülmesinin çok doğal olduğunu ifade etmekte ve bu yolla Avrupa algısını değiştirmeye çalışmaktadır.
Elinizdeki metin, eserin Arap harfli orijinali temel alınarak yapılmış ilk günümüz Türkçesine uyarlama ve sadeleştirme çabası niteliğindedir.
Bu çalışma, pek çok konuda kaleme aldığı üç yüze yakın eseriyle “yazı makinesi” unvanını hak etmiş olan Ahmet Mithat'ın kendi ifadesiyle: “Şu güzel romanı Fransızca yazılmış bir fıkrayı bast ve temhid suretiyle tertip ve tahrir eyledik.” diyerek tanıttığı Şeytankaya Tılsımı (1889) adlı romanını, Arap harfli Osmanlıca aslından yola çıkıp günümüz Türkçesine uyarlayıp sadeleştirerek okurlarıyla buluşturmayı hedeflemektedir. Bu roman ilk olarak Tercüman-ı Hakikat gazetesinde tefrika edilmiş, daha sonra da yazara ait olan Kırkanbar Matbaası'nda kitap olarak basılmıştır.
Pek çok araştırmacı tarafından, çeviri olarak kabul edilen Şeytankaya Tılsımı adlı eser okunduğunda, Ahmet Mithat'ın, telif ve çeviri eserlerinin çoğunun önsözünde, çeviri konusunda açıkladığı yöntemine uygun olduğu görülür: “Biz tercüme-i ayniye taraftarı değiliz. Fransızca bir cümleyi, bir kelâmı, hatta bir sayfayı okuruz, ne anlarsak onu müstakilen, yani yeniden Türkçe yazarız. İşte bunun için bizim tercümelerimiz doğrudan doğruya Türkçe yazılmış gibidir.” Yazarın eseri, Osmanlı halkını eğitmek üzere bir araç olarak kullanmak niyetiyle kaleme aldığına şüphe yoktur. Bu doğrultuda, yazarın oksidentalist bakış açısı da ortaya çıkmaktadır. Buna göre, Batı medeniyetiyle karşılaşmak durumunda kalan Osmanlı'nın bu medeniyeti algılayışını şekillendirmek konusunda yol gösterici olmak görevini üstlenen Ahmet Mithat, okurlarına sürekli olarak, “vahşilik, yamyamlık, batıl inanışlar, falcılık, büyücülük, sihirbazlık” gibi, Avrupa'nın zihinlerindeki çağrışımlarıyla örtüşmeyen kavramların bu coğrafyalarda görülmesinin çok doğal olduğunu ifade etmekte ve bu yolla Avrupa algısını değiştirmeye çalışmaktadır.
Elinizdeki metin, eserin Arap harfli orijinali temel alınarak yapılmış ilk günümüz Türkçesine uyarlama ve sadeleştirme çabası niteliğindedir.