Ellili yaşlarda, uzunca boylu, etine dolgun, keskin yüz hatları olan bir adamdı. Koyu renk giyinmesine rağmen zengin görünüşlüydü. Siyah redingotu, pırıl pırıl şapkası, kahverengi tozlukları ve iyi dikilmiş gri pantolonu vardı. Ne var ki dış görünüşüyle davranışları hiç bağdaşmıyordu. arasıra koşuyor, sonra durup soluklanıyordu. Böylesi hareketliliğe alışkın olmayan biri gibiydi. Koşarken ellerini aşağı yukarı sallıyor, kafasını sağa sola çeviriyor, tuhaf yüz ifadeleri takınıyordu.
"Amacı ne acaba?" dedim.
"Evlerin kapı numaralarına bakıyor sanırım."
" Bizim eve yöneldi," dedi Holmes ellerini birbirine sürterek.
"Bize mi geliyor?"
"Sanırım evet. Bize ihtiyacı olan biri olmalı. Hareketlerine yabancı sayılmam. İşte gördünüz mü? Size söylemiştim."
Ellili yaşlarda, uzunca boylu, etine dolgun, keskin yüz hatları olan bir adamdı. Koyu renk giyinmesine rağmen zengin görünüşlüydü. Siyah redingotu, pırıl pırıl şapkası, kahverengi tozlukları ve iyi dikilmiş gri pantolonu vardı. Ne var ki dış görünüşüyle davranışları hiç bağdaşmıyordu. arasıra koşuyor, sonra durup soluklanıyordu. Böylesi hareketliliğe alışkın olmayan biri gibiydi. Koşarken ellerini aşağı yukarı sallıyor, kafasını sağa sola çeviriyor, tuhaf yüz ifadeleri takınıyordu.
"Amacı ne acaba?" dedim.
"Evlerin kapı numaralarına bakıyor sanırım."
" Bizim eve yöneldi," dedi Holmes ellerini birbirine sürterek.
"Bize mi geliyor?"
"Sanırım evet. Bize ihtiyacı olan biri olmalı. Hareketlerine yabancı sayılmam. İşte gördünüz mü? Size söylemiştim."