“Annem ağlıyor. Yoksun. Babam telaşlı, sıkıntılı... Bir elmanın yarısı senin yüzünden çürüyüp kurtlanıyor. Eksik bırakılmış bir hayatı da yaşıyorum böylece. Dahası, daha erken büyümem gerektiği fısıldıyor kulağıma...
Kızın saçları altın sarısı. Kirpiklerinden aşağı süzülüyor gülüşü. Toplayıp ona veriyorum fukara hayatımın en şekerli yerini. Çocuk gibi seviniyor. Zaten çocuk. Bana gözlerinden yaptığı çikolatalar getiriyor.
Aylardan temmuz. En sevdiğim ay.Nasıl oluyorsa, mahalleye bisilet kiralama dükkanı açılıyor. Dükkanın sahibi tuhaf, sakin bir adam. İşin boş tarafı çocukları da seviyor.Az bir parayla saatlerce biniyoruz bisikletlere.“
“Annem ağlıyor. Yoksun. Babam telaşlı, sıkıntılı... Bir elmanın yarısı senin yüzünden çürüyüp kurtlanıyor. Eksik bırakılmış bir hayatı da yaşıyorum böylece. Dahası, daha erken büyümem gerektiği fısıldıyor kulağıma...
Kızın saçları altın sarısı. Kirpiklerinden aşağı süzülüyor gülüşü. Toplayıp ona veriyorum fukara hayatımın en şekerli yerini. Çocuk gibi seviniyor. Zaten çocuk. Bana gözlerinden yaptığı çikolatalar getiriyor.
Aylardan temmuz. En sevdiğim ay.Nasıl oluyorsa, mahalleye bisilet kiralama dükkanı açılıyor. Dükkanın sahibi tuhaf, sakin bir adam. İşin boş tarafı çocukları da seviyor.Az bir parayla saatlerce biniyoruz bisikletlere.“