“Elim nemli toprağın üzerinde…
Rüzgâr ağaçların dallarındaki yaprakları yalayıp geçiyor. Duyuyorum. Sadece sessizlik var. Sessizlik… Artık nefes almayanların sahip olduğu tek gerçek… Hayat… Cennet ve cehennem arasında kısılıp kaldığımız dar bir kapı. Ölüm…
Bir son mu, yoksa başlangıç mı?..”
Bazen insanın tercih hakkı yoktur. Kader
“Sen benimsin…
Yürüyeceğin tüm yolları ben seçerim.” diyebilir.
Sığınak Defteri seçim hakkı olmayanların: Melih'in, Feray'ın, Melis'in, Deniz'in, Beyza'nın ve hayatları kesişen birçok insanın içlerindeki karanlığı yok etmek umuduyla bir ışık arayışıdır, fakat bu hayatta her şey göründüğü gibi midir? Kökleriyle toprağa sıkıca bağlanan o ağaç kaç aileyi, kaç insanı ayakta tutabilecektir?
İzmir'den başlayıp San Francisco, McAlester, Kudüs, Mekke, Varanasi ve Aurangabad'a kadar uzanan yollar hangi sorulara cevap verecektir?
Ve siyah defterdeki kelimelerin ardına gizlenen gerçek tüm bu insanları nerede birleştirecektir?
“Elim nemli toprağın üzerinde…
Rüzgâr ağaçların dallarındaki yaprakları yalayıp geçiyor. Duyuyorum. Sadece sessizlik var. Sessizlik… Artık nefes almayanların sahip olduğu tek gerçek… Hayat… Cennet ve cehennem arasında kısılıp kaldığımız dar bir kapı. Ölüm…
Bir son mu, yoksa başlangıç mı?..”
Bazen insanın tercih hakkı yoktur. Kader
“Sen benimsin…
Yürüyeceğin tüm yolları ben seçerim.” diyebilir.
Sığınak Defteri seçim hakkı olmayanların: Melih'in, Feray'ın, Melis'in, Deniz'in, Beyza'nın ve hayatları kesişen birçok insanın içlerindeki karanlığı yok etmek umuduyla bir ışık arayışıdır, fakat bu hayatta her şey göründüğü gibi midir? Kökleriyle toprağa sıkıca bağlanan o ağaç kaç aileyi, kaç insanı ayakta tutabilecektir?
İzmir'den başlayıp San Francisco, McAlester, Kudüs, Mekke, Varanasi ve Aurangabad'a kadar uzanan yollar hangi sorulara cevap verecektir?
Ve siyah defterdeki kelimelerin ardına gizlenen gerçek tüm bu insanları nerede birleştirecektir?