“Yüzlerce değil, binlerce kanat açıyorlar gökyüzüne. Ak bulutlar, simsiyah oluyor böylece. Sarıyorlar kendilerini avlamaya gelen atmacaların etrafını. Onları döndüre döndüre, kedinin fareyi sersemlettiği gibi, sersemletiyorlar. Ve sapan taşları gibi yere fırlatıyorlar.
Gördüğünüz, bildiğiniz sığırcıklar yapıyorlar bunu.
Hani şu siyah tüylü, küçük ve güçsüz serçe gibi kuşlar.
Hani milyonlarcası beraber dolaşan kuşlar.
Ben sığırcıkları seviyorum.
Ya siz?”
“Yüzlerce değil, binlerce kanat açıyorlar gökyüzüne. Ak bulutlar, simsiyah oluyor böylece. Sarıyorlar kendilerini avlamaya gelen atmacaların etrafını. Onları döndüre döndüre, kedinin fareyi sersemlettiği gibi, sersemletiyorlar. Ve sapan taşları gibi yere fırlatıyorlar.
Gördüğünüz, bildiğiniz sığırcıklar yapıyorlar bunu.
Hani şu siyah tüylü, küçük ve güçsüz serçe gibi kuşlar.
Hani milyonlarcası beraber dolaşan kuşlar.
Ben sığırcıkları seviyorum.
Ya siz?”