“Siz öpüşmüşsünüz yahu. Niye öpüştünüz?”
“Biz sevgiliyiz?”
“Her sevgili olan öpüşse ne olur biliyor musunuz?” diye sordu Komiser.
“Bilmiyoruz” dedi Oğlan, “Ne olur?”
“Yahu benimle dalga mı geçiyorsunuz siz?”
“Yok, ne dalgası?” dedi Kız.
“Dalga, alay, insanları aptal yerine koyma, salağa yatma. Bak, öpüştünüz mü?”
“Öpüşmüşler Komiserim” dedi yine Polis. “Bunların hâlleri de böyle öpüşecek gibi zaten.”
“Hâliniz de öyle, öpüşecek gibisiniz, ne bu hâl?”
“Ne varmış hâlimizde Komiserim?”
“Ne var bunların hâlinde?” diyen Komiser, Polise dönmüştü.
“Sokak Çocuğu”, “Ellerim Üşürdü”, “Hey Gidi Ankara” şiirlerinin de şairi olan Gazeteci-Yazar Ali Ulurasba, diğer kitaplarındaki üslubunu daha ileriye taşıyarak, Türk hikâyeciliğimize yeni ve taze bir soluk getiriyor. Dikkat! Şu an arka kapağını okuduğunuz Sigmund Freud'un İneği adlı öykü kitabı, anlaşılır ve kışkırtıcı bir postmodernizm diliyle zihninizi karıştırıp, bilincinize dolanabilir...
Sigmund Freud'un İneği elinizde, şehirde dolaşırken, ne trajedi korosuna aldırış edeceksiniz, ne de şiddet sarmalında makara olanları göreceksiniz. Acı, öfke, korku, suçluluk gibi duyguların gerisindeki temel dürtülerin Cehennemin Dibindeki Meyhane'de kör kütük sarhoş olduğuna şahitlik edeceksiniz. Kısaca gülümseyeceksiniz. Dahası bulaşıcı hale gelen gülümseyen yüzünüzle her gün memnuniyetle yüzleşmenin tadını çıkaracaksınız. Sahi hayatın amacı neydi ki?
“Siz öpüşmüşsünüz yahu. Niye öpüştünüz?”
“Biz sevgiliyiz?”
“Her sevgili olan öpüşse ne olur biliyor musunuz?” diye sordu Komiser.
“Bilmiyoruz” dedi Oğlan, “Ne olur?”
“Yahu benimle dalga mı geçiyorsunuz siz?”
“Yok, ne dalgası?” dedi Kız.
“Dalga, alay, insanları aptal yerine koyma, salağa yatma. Bak, öpüştünüz mü?”
“Öpüşmüşler Komiserim” dedi yine Polis. “Bunların hâlleri de böyle öpüşecek gibi zaten.”
“Hâliniz de öyle, öpüşecek gibisiniz, ne bu hâl?”
“Ne varmış hâlimizde Komiserim?”
“Ne var bunların hâlinde?” diyen Komiser, Polise dönmüştü.
“Sokak Çocuğu”, “Ellerim Üşürdü”, “Hey Gidi Ankara” şiirlerinin de şairi olan Gazeteci-Yazar Ali Ulurasba, diğer kitaplarındaki üslubunu daha ileriye taşıyarak, Türk hikâyeciliğimize yeni ve taze bir soluk getiriyor. Dikkat! Şu an arka kapağını okuduğunuz Sigmund Freud'un İneği adlı öykü kitabı, anlaşılır ve kışkırtıcı bir postmodernizm diliyle zihninizi karıştırıp, bilincinize dolanabilir...
Sigmund Freud'un İneği elinizde, şehirde dolaşırken, ne trajedi korosuna aldırış edeceksiniz, ne de şiddet sarmalında makara olanları göreceksiniz. Acı, öfke, korku, suçluluk gibi duyguların gerisindeki temel dürtülerin Cehennemin Dibindeki Meyhane'de kör kütük sarhoş olduğuna şahitlik edeceksiniz. Kısaca gülümseyeceksiniz. Dahası bulaşıcı hale gelen gülümseyen yüzünüzle her gün memnuniyetle yüzleşmenin tadını çıkaracaksınız. Sahi hayatın amacı neydi ki?