Beyaz küheylana bindim. Heybeler yiyecek, keseler çil çil altın doluydu. Sevincimden ok gibi fırlayarak çıktım yola.
Az gittim uz gittim.
Altı ay bir güz gidemedim çünkü sürem zaten üç aydı.
Atıma koş dedikçe atım ovaları aştı.
Gündüz bir bulutun gölgesinde dolaştık, geceleri köy konaklarında sabahladık.
Her gün defterime bir çizgi çizdim. Doksan günün bitmesine birkaç gün kalmıştı. Ne usta bulabildim ne de danışacağım bilge bir kişi. Bu arada altınlar tükendi, yiyecek bir lokma ekmeğim de kalmadı. Pazara giderek o güzelim beyaz atı sattım. Heybeme yiyecek doldurduktan sonra şehrin batı yönüne doğru yürümeye başladım.
Beyaz küheylana bindim. Heybeler yiyecek, keseler çil çil altın doluydu. Sevincimden ok gibi fırlayarak çıktım yola.
Az gittim uz gittim.
Altı ay bir güz gidemedim çünkü sürem zaten üç aydı.
Atıma koş dedikçe atım ovaları aştı.
Gündüz bir bulutun gölgesinde dolaştık, geceleri köy konaklarında sabahladık.
Her gün defterime bir çizgi çizdim. Doksan günün bitmesine birkaç gün kalmıştı. Ne usta bulabildim ne de danışacağım bilge bir kişi. Bu arada altınlar tükendi, yiyecek bir lokma ekmeğim de kalmadı. Pazara giderek o güzelim beyaz atı sattım. Heybeme yiyecek doldurduktan sonra şehrin batı yönüne doğru yürümeye başladım.