Şiirin tanımı yoktur bana göre. Sonradan öğrenilen bir öğreti değildir. Doğuştan gelen bir yetenek, bir yeti, bir Allah vergisidir. Şöylede denilebilir: yeraltında bulunan bir cevherdir, şairler ruh detektörleriyle onu bulup yeryüzüne çıkarırlar. Üzerindeki tozu toprağı silkeleyip sarraf titizliğiyle insanlara takı olarak sunmaya çalışıyorlar. Ya da, damla damla damlayan bozuk bir musluğun önüne konmuş koca bir kovadan, suyla dolduktan sonra kenarından yere damlayan su damlacıklarıdır. Kime sorarsanız, binlerce değişik tanım alırsınız.
Şiirin tanımı yoktur bana göre. Sonradan öğrenilen bir öğreti değildir. Doğuştan gelen bir yetenek, bir yeti, bir Allah vergisidir. Şöylede denilebilir: yeraltında bulunan bir cevherdir, şairler ruh detektörleriyle onu bulup yeryüzüne çıkarırlar. Üzerindeki tozu toprağı silkeleyip sarraf titizliğiyle insanlara takı olarak sunmaya çalışıyorlar. Ya da, damla damla damlayan bozuk bir musluğun önüne konmuş koca bir kovadan, suyla dolduktan sonra kenarından yere damlayan su damlacıklarıdır. Kime sorarsanız, binlerce değişik tanım alırsınız.