Silah ve İnsan Savaş Tarihinde Okçuluk ve Bileşik Yaylar Üzerine Notlar

Stok Kodu:
9786257059572
Boyut:
13.50x21.00
Sayfa Sayısı:
256
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2021-09
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
55,00
9786257059572
754172
Silah ve İnsan
Silah ve İnsan Savaş Tarihinde Okçuluk ve Bileşik Yaylar Üzerine Notlar
55.00

İnsanlık tarihi, bireylerin ve toplumların çeşitli unsurlara karşı verdiği mücadelenin bir bileşkesi olarak tanımlanabilir. Bu mücadelenin değişmeyen sabitlerinden biri ise hiç kuşkusuz silahlardır. Bütün toplumlar sahip oldukları teknolojinin en üst merhalesini daha iyi silahlar üretmek için kullanmış, bu silahları kültürlerinin bir parçası hâline getirmişlerdir. Bu sebeple silahlar üzerine yapılan çalışmalar sadece maddî kültür unsurlarının listelendiği, askerî zaferlere ve mağlubiyetlere ilişkin sayısal verilerinin aktarıldığı, sınırlı sayıdaki entelektüelin ilgisine hizmet eden denemeler şeklinde değerlendirilmemelidir. Çünkü bu çalışmalar doğaları gereği çok disiplinli bir bakış açısı ihtiva etmekte; farklı coğrafyalarda yaşamış toplulukların birbirleriyle olan ilişkilerini, fauna ve floranın bu topluluklara olan etkilerini, maddî unsurlar ile kültürel bellek arasındaki bağları, yer altı ve yer üstü zenginliklerin ekonomik parametrelerde nasıl hayat bulduğunu ortaya çıkarmayı hedeflemektedir.

Recep Efe Çoban'ın Silah ve İnsan başlıklı eseri bu bağlamda neşredilmiş bir eser olup savaş, silah, okçuluk çerçevesinde bileşik yayın ortaya çıkışını ele almaktadır. Yazar, çalışmasının ilk iki bölümünde sadece maddî kültür buluntuları ve yazılı kaynaklardaki verileri listelemekle kalmamış; savaş ve silah kavramları üzerine kendinden önceki araştırmacıların görüşlerini felsefî bir bakış açısıyla sorgulayarak insanlık tarihinde mühim bir gelişim olarak tanımlanan okçuluğun ortaya çıkışı ile ilgili hipotezleri ve hipotezlerin dayandığı kanıtların güvenirliğini bir bütün hâlinde sunmaya gayret etmiştir. Eserin üçüncü bölümünde bu çalışmanın ortaya çıkmasına zemin hazırlayan “Bileşik yay ilk kez hangi coğrafyada ortaya çıkmıştır?” sorusuna cevap aramış, bu husustaki farklı iddiaları ayrıntılı şekilde değerlendirerek öncüllerinden ayrılan bir hipotezi ortaya atmıştır. Kitabın son bölümü, okçuluk araştırmalarında özgün bir yöntem denemesi olarak mühendislik simülasyon yazılımlarının kullanılmasını önermekte, çalışmada yer alan farklı yay tasarımlarının stres analizi sonuçlarını ihtiva etmektedir.

İnsanlık tarihi, bireylerin ve toplumların çeşitli unsurlara karşı verdiği mücadelenin bir bileşkesi olarak tanımlanabilir. Bu mücadelenin değişmeyen sabitlerinden biri ise hiç kuşkusuz silahlardır. Bütün toplumlar sahip oldukları teknolojinin en üst merhalesini daha iyi silahlar üretmek için kullanmış, bu silahları kültürlerinin bir parçası hâline getirmişlerdir. Bu sebeple silahlar üzerine yapılan çalışmalar sadece maddî kültür unsurlarının listelendiği, askerî zaferlere ve mağlubiyetlere ilişkin sayısal verilerinin aktarıldığı, sınırlı sayıdaki entelektüelin ilgisine hizmet eden denemeler şeklinde değerlendirilmemelidir. Çünkü bu çalışmalar doğaları gereği çok disiplinli bir bakış açısı ihtiva etmekte; farklı coğrafyalarda yaşamış toplulukların birbirleriyle olan ilişkilerini, fauna ve floranın bu topluluklara olan etkilerini, maddî unsurlar ile kültürel bellek arasındaki bağları, yer altı ve yer üstü zenginliklerin ekonomik parametrelerde nasıl hayat bulduğunu ortaya çıkarmayı hedeflemektedir.

Recep Efe Çoban'ın Silah ve İnsan başlıklı eseri bu bağlamda neşredilmiş bir eser olup savaş, silah, okçuluk çerçevesinde bileşik yayın ortaya çıkışını ele almaktadır. Yazar, çalışmasının ilk iki bölümünde sadece maddî kültür buluntuları ve yazılı kaynaklardaki verileri listelemekle kalmamış; savaş ve silah kavramları üzerine kendinden önceki araştırmacıların görüşlerini felsefî bir bakış açısıyla sorgulayarak insanlık tarihinde mühim bir gelişim olarak tanımlanan okçuluğun ortaya çıkışı ile ilgili hipotezleri ve hipotezlerin dayandığı kanıtların güvenirliğini bir bütün hâlinde sunmaya gayret etmiştir. Eserin üçüncü bölümünde bu çalışmanın ortaya çıkmasına zemin hazırlayan “Bileşik yay ilk kez hangi coğrafyada ortaya çıkmıştır?” sorusuna cevap aramış, bu husustaki farklı iddiaları ayrıntılı şekilde değerlendirerek öncüllerinden ayrılan bir hipotezi ortaya atmıştır. Kitabın son bölümü, okçuluk araştırmalarında özgün bir yöntem denemesi olarak mühendislik simülasyon yazılımlarının kullanılmasını önermekte, çalışmada yer alan farklı yay tasarımlarının stres analizi sonuçlarını ihtiva etmektedir.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat