Mustafa Kemal Benk,yaşamında çocukluğundan başlayarak kendisinde iz bırakan, gözünün önüne gelen an'larını ve anılarını bir araya getiriyor yapıtında.
Benk, dünün derinliklerinde kalan, dünün doğru anlaşılıp yarın doğru adımlar atılabilmesi için yaşamının unutmadığı resimlerini bir bir yıllar sonrasına, günümüze taşırken önemli bir sorumluluğu yerine getirmiş oluyor.
Onun aktardığı an'lar ve anılar, çocukluğundan, özellikle Gökçeada ve İvriz İlk öğretmen Okulu günlerinden, ilk öğretmenlik yıllarından bugüne uzanarak tarih dediğimiz dünde gizlenmiş ya da belleklerin derinliklerinde hapsedilmiş olan bazı olayların bugünümüze ışık tutan veriler içerdiğini kimi hüzünlenerek, kimi öfkelenerek, kimi gülümseyerek okuyoruz. Öyküleri okudukça, cahilliğin ne denli bela oluşunun, din sömürüsünün, insani ve toplumsal değerlerin, siyasetin kölesi olmanın, kendi gencine düşman yöneticilerin dünümüzde de toplumu nasıl kuşatmış olduğunu görüyoruz.
Silinmeyenadını verdiği anı öykülerinde Mustafa Kemal Benk'in aktardığı Anadolu'muzun dört bir yöresinde yaşanmış olan kimi gerçekliklerin bir bütün olarak bizi bize anlattığından kuşku duyulmamalı.
İçtenlikli bir anlatımla ve yoğun olarak gülmece öğeleriyle yüklü olan bu yaşam gerçeklikleri, insanlaşma kavgamızın dününü bugüne başarıyla taşıyor.
Mustafa Kemal Benk,yaşamında çocukluğundan başlayarak kendisinde iz bırakan, gözünün önüne gelen an'larını ve anılarını bir araya getiriyor yapıtında.
Benk, dünün derinliklerinde kalan, dünün doğru anlaşılıp yarın doğru adımlar atılabilmesi için yaşamının unutmadığı resimlerini bir bir yıllar sonrasına, günümüze taşırken önemli bir sorumluluğu yerine getirmiş oluyor.
Onun aktardığı an'lar ve anılar, çocukluğundan, özellikle Gökçeada ve İvriz İlk öğretmen Okulu günlerinden, ilk öğretmenlik yıllarından bugüne uzanarak tarih dediğimiz dünde gizlenmiş ya da belleklerin derinliklerinde hapsedilmiş olan bazı olayların bugünümüze ışık tutan veriler içerdiğini kimi hüzünlenerek, kimi öfkelenerek, kimi gülümseyerek okuyoruz. Öyküleri okudukça, cahilliğin ne denli bela oluşunun, din sömürüsünün, insani ve toplumsal değerlerin, siyasetin kölesi olmanın, kendi gencine düşman yöneticilerin dünümüzde de toplumu nasıl kuşatmış olduğunu görüyoruz.
Silinmeyenadını verdiği anı öykülerinde Mustafa Kemal Benk'in aktardığı Anadolu'muzun dört bir yöresinde yaşanmış olan kimi gerçekliklerin bir bütün olarak bizi bize anlattığından kuşku duyulmamalı.
İçtenlikli bir anlatımla ve yoğun olarak gülmece öğeleriyle yüklü olan bu yaşam gerçeklikleri, insanlaşma kavgamızın dününü bugüne başarıyla taşıyor.