Safveti Ziya edebî eserlerinde, fikir ve görüşlerini dile getirdiği yazılarında değişme ve yenileşme anlayışını sorgular. Salon Köşelerinde (1912) isimli romanıyla öne çıkan yazarın, hikâyelerini topladığı Silinmiş Çehreler Beliren Simalar (1924) adlı eseri, yazarın yaşadığı döneme ve geçmişe dair gözlemleri ve fikirlerini taşıması bakımından önemlidir. Eser, farklı konular etrafında kurgulanmış hikâyelerden oluşmasına rağmen kitabın başlığına uyacak bir çerçeve etrafında toplanmıştır. Yazar bu çerçeveyi eserin sonunda yer alan “Millî Cemiyet-Millî Muhit-i İrfan” başlıklı yazısında ifade eder. ‘Silinmiş çehreler' geçmişin yaşayış ve düşünüş tarzını ifade ederken, ‘beliren simalar' yeni kurulan devletin anlayışını ve insanlarını tanımlar. Kitapta yer alan hikâyelerin konuları kültür değişimi, inanış şekilleri ve kadınların
yaşayış tarzı etrafında kurgulanmıştır. Yazar millî kültürü ve medenileşme ile birlikte görülen değişimi kendi bakış açısıyla hikayelerine taşımıştır.
Safveti Ziya edebî eserlerinde, fikir ve görüşlerini dile getirdiği yazılarında değişme ve yenileşme anlayışını sorgular. Salon Köşelerinde (1912) isimli romanıyla öne çıkan yazarın, hikâyelerini topladığı Silinmiş Çehreler Beliren Simalar (1924) adlı eseri, yazarın yaşadığı döneme ve geçmişe dair gözlemleri ve fikirlerini taşıması bakımından önemlidir. Eser, farklı konular etrafında kurgulanmış hikâyelerden oluşmasına rağmen kitabın başlığına uyacak bir çerçeve etrafında toplanmıştır. Yazar bu çerçeveyi eserin sonunda yer alan “Millî Cemiyet-Millî Muhit-i İrfan” başlıklı yazısında ifade eder. ‘Silinmiş çehreler' geçmişin yaşayış ve düşünüş tarzını ifade ederken, ‘beliren simalar' yeni kurulan devletin anlayışını ve insanlarını tanımlar. Kitapta yer alan hikâyelerin konuları kültür değişimi, inanış şekilleri ve kadınların
yaşayış tarzı etrafında kurgulanmıştır. Yazar millî kültürü ve medenileşme ile birlikte görülen değişimi kendi bakış açısıyla hikayelerine taşımıştır.