"Sağlık Tezi" tekelci piyasa koşulları içinde varlık gösteren kapitalist sağlık sistemi eleştirisini ve onun karşısına eşitlikçi, insanı merkeze alan, sömürüsüz, kısaca sosyalist bir alternatifi teorik düzeyde geliştirme sorumluluğuyla hazırlanmıştır.
Türkiye sosyalist hareketinin bu tür çalışmalara öteden beri mesafeli yaklaştığını biliyoruz. Genel düşünce olarak sosyalist hareket bizimki gibi "alan" çalışmalarını siyaset dışı, teknik çalışmalar olarak değerlendiriyor ve önceliğin bizim "pür" siyaset olarak adlandırageldiğimiz partili mücadelenin örgütlenmesi, sınıf sömürüsünün çeşitli görünüş biçimleri, güncel deyimiyle "iç politika" olarak nitelenen alanlara verilmesi gerektiğini vurguluyor.
Ancak son bir iki yıldır bu mesafenin aşılmaya çalışıldığını da izliyoruz. Bizim düşüncemiz hep, sosyalist teori ve hareketin, yaşamın her alanındaki kapitalist sistem eleştirisi ile birlikte, bunun karşısında eşitlikçi, bilimsel, sömürünün ortadan kaldırılmasını hedefleyen ya da bu temel ilkelere denk gelen alternatif bir sistem önerisini geliştirmesinin zorunlu olduğu yönündeydi. Aksi taktirde zaten bütünlüklü bir sosyalist programın üretilebilmesi olanaksızdır. Programsız ise, bırakın kitleselleşmeyi, kadro oluşturmak ya da kadro toparlamak bile mümkün olmaz.
Altı sene aradan sonra, yeni eklerle, bu çalışmayı ikince baskıyla okuyucuya sunuyoruz. Kitabın hedeflediği iki tür okur kategorisi bulunuyor. İlki sağlık sektöründeki sorunların aşılmasında bilimsel bir sistem önerisinin geliştirilmesinin gerekliliğine inananlar, ikincisi ise Türkiye'deki sosyalist birey ve çevrelerdir. Kitabın yazarları her iki kategori ile de paylaşabilecekleri şeyler olduğu düşüncesindeler ve savundukları tezin kolektif-örgütlü eleştiri-sahiplenme süreci ile zenginleşip yaşama geçme şansı bulabileceğinin de farkındalar.
"Sağlık Tezi" tekelci piyasa koşulları içinde varlık gösteren kapitalist sağlık sistemi eleştirisini ve onun karşısına eşitlikçi, insanı merkeze alan, sömürüsüz, kısaca sosyalist bir alternatifi teorik düzeyde geliştirme sorumluluğuyla hazırlanmıştır.
Türkiye sosyalist hareketinin bu tür çalışmalara öteden beri mesafeli yaklaştığını biliyoruz. Genel düşünce olarak sosyalist hareket bizimki gibi "alan" çalışmalarını siyaset dışı, teknik çalışmalar olarak değerlendiriyor ve önceliğin bizim "pür" siyaset olarak adlandırageldiğimiz partili mücadelenin örgütlenmesi, sınıf sömürüsünün çeşitli görünüş biçimleri, güncel deyimiyle "iç politika" olarak nitelenen alanlara verilmesi gerektiğini vurguluyor.
Ancak son bir iki yıldır bu mesafenin aşılmaya çalışıldığını da izliyoruz. Bizim düşüncemiz hep, sosyalist teori ve hareketin, yaşamın her alanındaki kapitalist sistem eleştirisi ile birlikte, bunun karşısında eşitlikçi, bilimsel, sömürünün ortadan kaldırılmasını hedefleyen ya da bu temel ilkelere denk gelen alternatif bir sistem önerisini geliştirmesinin zorunlu olduğu yönündeydi. Aksi taktirde zaten bütünlüklü bir sosyalist programın üretilebilmesi olanaksızdır. Programsız ise, bırakın kitleselleşmeyi, kadro oluşturmak ya da kadro toparlamak bile mümkün olmaz.
Altı sene aradan sonra, yeni eklerle, bu çalışmayı ikince baskıyla okuyucuya sunuyoruz. Kitabın hedeflediği iki tür okur kategorisi bulunuyor. İlki sağlık sektöründeki sorunların aşılmasında bilimsel bir sistem önerisinin geliştirilmesinin gerekliliğine inananlar, ikincisi ise Türkiye'deki sosyalist birey ve çevrelerdir. Kitabın yazarları her iki kategori ile de paylaşabilecekleri şeyler olduğu düşüncesindeler ve savundukları tezin kolektif-örgütlü eleştiri-sahiplenme süreci ile zenginleşip yaşama geçme şansı bulabileceğinin de farkındalar.