"Hiçlik mi? Şu villalarına, halılarına, tablolarına ve kenara köşeye yığdığın diğer şeylere ne demeli? Buna hiçlik mi diyorsun? Ve çıktığın geziler, bindiğin arabalar... Daha da devam edebilirim." Dosyayı kapatır ve İshak'a bakar. "Hiçbir şeyi olmayan benim. Karım çocuğumla tek göz odayı paylaşıyorum. Ayağımızın altında tek bir kilimimiz var, geceleri yatarken de yer döşeğini onun üzerine seriyoruz. Fırınımız falan yok, bir gaz sobamız var o kadar. İki yıldır oğlum aynı ayakkabıyı giyiyor, çünkü ona yenisini alamıyorum. Sonunda parmakları gelişebilsin diye ayakkabının burnunu kesmek zorunda kaldım." "Evet, ama şimdi bir benim halime bak, bir de kendininkine. Burada oturmuş, kaderi senin ellerinde olan benim. Gardırobu ayakkabı dolu olan kızımın babasının nerede olduğundan haberi bile yok. Ayakkabılar onu kurtarabilir mi? Ya arabalar beni?" Yakın zamanda okuduğu satırları anımsayarak Kuran'dan bir alıntı yapar: "Elleri kurusun Ebu Leheb'in, kuruyacak da. Ne refahı reva olacak ona, ne kazandığı..." Dalia Sofer'in kendi yaşam öyküsünden esinlenerek yazdığı Şiraz'ın Eylülleri, İran'da 1979'daki devrimden sonra yaşamı altüst olan Tahranlı bir aileyi anlatıyor. "Olağanüstü bir roman. Istırabı anlatan bir kitap ancak bu kadar güzel, zarif ve aynı zamanda dokunaklı olabilir." - Claire Messud, New York Times Book Review
"Hiçlik mi? Şu villalarına, halılarına, tablolarına ve kenara köşeye yığdığın diğer şeylere ne demeli? Buna hiçlik mi diyorsun? Ve çıktığın geziler, bindiğin arabalar... Daha da devam edebilirim." Dosyayı kapatır ve İshak'a bakar. "Hiçbir şeyi olmayan benim. Karım çocuğumla tek göz odayı paylaşıyorum. Ayağımızın altında tek bir kilimimiz var, geceleri yatarken de yer döşeğini onun üzerine seriyoruz. Fırınımız falan yok, bir gaz sobamız var o kadar. İki yıldır oğlum aynı ayakkabıyı giyiyor, çünkü ona yenisini alamıyorum. Sonunda parmakları gelişebilsin diye ayakkabının burnunu kesmek zorunda kaldım." "Evet, ama şimdi bir benim halime bak, bir de kendininkine. Burada oturmuş, kaderi senin ellerinde olan benim. Gardırobu ayakkabı dolu olan kızımın babasının nerede olduğundan haberi bile yok. Ayakkabılar onu kurtarabilir mi? Ya arabalar beni?" Yakın zamanda okuduğu satırları anımsayarak Kuran'dan bir alıntı yapar: "Elleri kurusun Ebu Leheb'in, kuruyacak da. Ne refahı reva olacak ona, ne kazandığı..." Dalia Sofer'in kendi yaşam öyküsünden esinlenerek yazdığı Şiraz'ın Eylülleri, İran'da 1979'daki devrimden sonra yaşamı altüst olan Tahranlı bir aileyi anlatıyor. "Olağanüstü bir roman. Istırabı anlatan bir kitap ancak bu kadar güzel, zarif ve aynı zamanda dokunaklı olabilir." - Claire Messud, New York Times Book Review