Türkiye'de Türk-Sırp münasebetleri üzerinde yapılmış araştırmaların sayısı çok azdır. Sırbistan'da da durum bundan farklı değildir. Daha ziyade, tarafların birbirlerine karşı olan suçlamaları üzerine kitaplar yazılmıştır. Halbuki, bu münasebetler hem çok uzun süreli, hem de çok boyutlu olmuştur.
Bu iki milletin asırlar süren münasebetleri, hars, siyaset, iktisat, dil, askerlik, gelenek, imar vs. alanlarında çok boyutlu ve derin bir etkileşim oluşturmuştur. Her iki tarafın arşivlerinde ise, bu münasebetlere ait dağlar kadar belgenin bulunması memnuniyet vericidir.
Türkiye'de Türk-Sırp münasebetleri üzerinde yapılmış araştırmaların sayısı çok azdır. Sırbistan'da da durum bundan farklı değildir. Daha ziyade, tarafların birbirlerine karşı olan suçlamaları üzerine kitaplar yazılmıştır. Halbuki, bu münasebetler hem çok uzun süreli, hem de çok boyutlu olmuştur.
Bu iki milletin asırlar süren münasebetleri, hars, siyaset, iktisat, dil, askerlik, gelenek, imar vs. alanlarında çok boyutlu ve derin bir etkileşim oluşturmuştur. Her iki tarafın arşivlerinde ise, bu münasebetlere ait dağlar kadar belgenin bulunması memnuniyet vericidir.