Sakın tepenize sırça köşk kurmayınız. Ama günün birinde nasılsa böyle bir sırça köşk kurulursa, onun yıkılmaz, devrilmez bir şey olduğunu sanmayın. En heybetlisini tuzla buz etmek için üç beş kelle fırlatmak yeter.”
1948'de öldürülmeden önce 1947'de yayımlanan ve akabinde toplatılanSırça Köşk, Sabahattin Ali'nin 1944 ve 1947 yılları arasında yazdığı 13 hikâye ve 4 masaldan oluşmaktadır.
Ele aldığı belli başlı tiplerle, zamanın insanlarının bakış açılarını, düşünce biçimlerini; hangi şartlar altında nasıl yaşadıklarını; sosyo kültürel, ekonomik durumlarını resmeden belge niteliğinde hikâyelerden oluşan Sırça Köşk, güçlü sistem eleştirisi ile hapishanelerde işkenceler gören Rifat'ı, Osman'dan katil yapan düzeni, doktor bulamadığı için sürünen, böbreklerini kaptıran Avni'yi, daha 15 yaşında okulundan alınıp 45'lik adamla evlendirilen “çilli” Nigâr'ı, parası olmadığından doktorun karnındaki yaşayan bebeği almadığı; sonra bebeği ölen Asiye'nin zavallı sonunu anlatır.
Başucu kitaplarınızdan olsunSırça Köşk…
Sakın tepenize sırça köşk kurmayınız. Ama günün birinde nasılsa böyle bir sırça köşk kurulursa, onun yıkılmaz, devrilmez bir şey olduğunu sanmayın. En heybetlisini tuzla buz etmek için üç beş kelle fırlatmak yeter.”
1948'de öldürülmeden önce 1947'de yayımlanan ve akabinde toplatılanSırça Köşk, Sabahattin Ali'nin 1944 ve 1947 yılları arasında yazdığı 13 hikâye ve 4 masaldan oluşmaktadır.
Ele aldığı belli başlı tiplerle, zamanın insanlarının bakış açılarını, düşünce biçimlerini; hangi şartlar altında nasıl yaşadıklarını; sosyo kültürel, ekonomik durumlarını resmeden belge niteliğinde hikâyelerden oluşan Sırça Köşk, güçlü sistem eleştirisi ile hapishanelerde işkenceler gören Rifat'ı, Osman'dan katil yapan düzeni, doktor bulamadığı için sürünen, böbreklerini kaptıran Avni'yi, daha 15 yaşında okulundan alınıp 45'lik adamla evlendirilen “çilli” Nigâr'ı, parası olmadığından doktorun karnındaki yaşayan bebeği almadığı; sonra bebeği ölen Asiye'nin zavallı sonunu anlatır.
Başucu kitaplarınızdan olsunSırça Köşk…