Yüreğimi yokluyorum: Üşümüş! Gördükleri ve yaşadıkları karşısında işleyişini durdurmuş; isteyerek atmıyor...
Çünkü biliyor ki hiçbirimiz kendimize ait değiliz, “onlar” için birbirimizi yontup şekillendirmekten ve insanlığı kemirmekten başka yaptığımız bir şey yok.
Bu gerçek, kendisini fark etmemiz için tüm çıplaklığıyla önümüze serilmişken; neden onu görmüyor, duymuyor, konuşmuyor ve anlamaya çalışmıyoruz ki? Başından sonuna kadar yalanlarla kasılan bir hayatta, neden hâlâ var olmak için sonsuz bir çaba sarf ediyoruz?
Neden? Kimler için? Hangi haklı sebeplerle?
Yüreğimi yokluyorum: Üşümüş! Gördükleri ve yaşadıkları karşısında işleyişini durdurmuş; isteyerek atmıyor...
Çünkü biliyor ki hiçbirimiz kendimize ait değiliz, “onlar” için birbirimizi yontup şekillendirmekten ve insanlığı kemirmekten başka yaptığımız bir şey yok.
Bu gerçek, kendisini fark etmemiz için tüm çıplaklığıyla önümüze serilmişken; neden onu görmüyor, duymuyor, konuşmuyor ve anlamaya çalışmıyoruz ki? Başından sonuna kadar yalanlarla kasılan bir hayatta, neden hâlâ var olmak için sonsuz bir çaba sarf ediyoruz?
Neden? Kimler için? Hangi haklı sebeplerle?