Türk Edebiyatı'nın Gelecek Vaad Eden En Verimli Yazarlarından Mehmet Murat İldan Bu Sefer De Birbirinden Güzel Ve Çarpıcı Öyküleriyle Edebiyatseverleriyle Buluşuyor... Türk Edebiyatı'nda Yeni Bir Tarz Oluşturan İldan Yıllarca Okunacak Eserler Serisine Devam Ediyor...
Sisam Adası Aşıkları: "Öyküdeki olaylar, Sisam adasının karşısındaki koyda kamp yapan üniversiteli dört gencin denizde bir şişe bulmalarıyla başlar... Bu esrarengiz şişe onları karşıdaki yeşil adaya kadar götürecek ve oradaki genç Yunanlı âşıkların yaşamlarını derinden etkileyecektir..."
Napoli'de Balayı: "10 Ağustos 1945 günü, İstanbul'un tarihi bir sokağında, fötr şapkalı ve takım elbiseli bir adam küçük bir sahaf dükkanına girer... Karşı apartmandaki cinayeti soruşturan bu detektif, birkaç yıl sonra kendisini Napoli'ye kadar götürecek olan tuhaf gelişmelerin akışına kapılacaktır..."
Sekoya Çiçeği: "Ege'nin Gümüldür beldesinin doğusunda, Klaros antik kentinin bulunduğu Ahmetbeyli köyüne yakın yerdeki bir çiftlik evinde cereyan eden olayların hikayesidir Sekoya Çiçeği... Çiftlikte tek başına bir yazar yaşamaktadır; komşuları onu ziyarete geldiklerinde tatsız bir sürprizle karşılaşırlar..."
Bu kitap, birbirinden ilginç 14 özgün öyküden oluşmaktadır. Bunların arasında "Kara Sinek" gibi ödül almış; "Ölümsüz Yarış" ve "Nuh'un Gemisi" gibi övgüye değer bulunmuş; ve "Sisam Adası Âşıkları" gibi tiyatroda sahnelenecek olan öyküler de vardır. Özellikle kısa öyküler, Türk öykücülüğünde benzersiz bir tarzı temsil etmekte; yer yer, Zen ustalarının hikayelerinde olduğu gibi zihinlere bir aydınlanma esintisi vermekte ve kimi zaman da Amerikalı ünlü hikaye yazarı O'Henry'nin umulmadık bir biçimde noktalanan öykülerini çağrıştırmaktadır...
Yüksek ve klasik edebiyatın çağdaş temsilcilerinden yazar Mehmet Murat İldan'ın bu öykülerinde yaşamın derin anlamını, sevginin sıcaklığını, Türk-Yunan dostluğunu, bir cinayetin aydınlanışını, "bütünün" güzelliğini, insan hırsının kaynağını, şeytan ve meleğin tuhaf arzularını, bir işçinin öfkesini ve kara bir sineğin insana dair fikirlerini keyifle okuyacaksınız...
(Tanıtım Bülteninden)
Türk Edebiyatı'nın Gelecek Vaad Eden En Verimli Yazarlarından Mehmet Murat İldan Bu Sefer De Birbirinden Güzel Ve Çarpıcı Öyküleriyle Edebiyatseverleriyle Buluşuyor... Türk Edebiyatı'nda Yeni Bir Tarz Oluşturan İldan Yıllarca Okunacak Eserler Serisine Devam Ediyor...
Sisam Adası Aşıkları: "Öyküdeki olaylar, Sisam adasının karşısındaki koyda kamp yapan üniversiteli dört gencin denizde bir şişe bulmalarıyla başlar... Bu esrarengiz şişe onları karşıdaki yeşil adaya kadar götürecek ve oradaki genç Yunanlı âşıkların yaşamlarını derinden etkileyecektir..."
Napoli'de Balayı: "10 Ağustos 1945 günü, İstanbul'un tarihi bir sokağında, fötr şapkalı ve takım elbiseli bir adam küçük bir sahaf dükkanına girer... Karşı apartmandaki cinayeti soruşturan bu detektif, birkaç yıl sonra kendisini Napoli'ye kadar götürecek olan tuhaf gelişmelerin akışına kapılacaktır..."
Sekoya Çiçeği: "Ege'nin Gümüldür beldesinin doğusunda, Klaros antik kentinin bulunduğu Ahmetbeyli köyüne yakın yerdeki bir çiftlik evinde cereyan eden olayların hikayesidir Sekoya Çiçeği... Çiftlikte tek başına bir yazar yaşamaktadır; komşuları onu ziyarete geldiklerinde tatsız bir sürprizle karşılaşırlar..."
Bu kitap, birbirinden ilginç 14 özgün öyküden oluşmaktadır. Bunların arasında "Kara Sinek" gibi ödül almış; "Ölümsüz Yarış" ve "Nuh'un Gemisi" gibi övgüye değer bulunmuş; ve "Sisam Adası Âşıkları" gibi tiyatroda sahnelenecek olan öyküler de vardır. Özellikle kısa öyküler, Türk öykücülüğünde benzersiz bir tarzı temsil etmekte; yer yer, Zen ustalarının hikayelerinde olduğu gibi zihinlere bir aydınlanma esintisi vermekte ve kimi zaman da Amerikalı ünlü hikaye yazarı O'Henry'nin umulmadık bir biçimde noktalanan öykülerini çağrıştırmaktadır...
Yüksek ve klasik edebiyatın çağdaş temsilcilerinden yazar Mehmet Murat İldan'ın bu öykülerinde yaşamın derin anlamını, sevginin sıcaklığını, Türk-Yunan dostluğunu, bir cinayetin aydınlanışını, "bütünün" güzelliğini, insan hırsının kaynağını, şeytan ve meleğin tuhaf arzularını, bir işçinin öfkesini ve kara bir sineğin insana dair fikirlerini keyifle okuyacaksınız...
(Tanıtım Bülteninden)