Sisler Dağılırken, Güney Afrika halkının ırkçılığa karşı mücadelesinde hayatlarını feda eden yeraltı örgütü üyelerinin güçlü bir tanıklığıdır. Ana karakterlerimiz Beukes ve Elias'ı Cape Town'ın fakir mahallelerinde takip ederken, tam bir polis devletine dönüşen, ırkçı Apertheid rejiminin hem özgürlük hareketini boğmak için başvurduğu tutuklamalara, işkencelere, hem de günlük hayatta “beyaz olmayanlara” yönelik bunaltıcı ve aşağılayıcı uygulamalarına bizzat tanık oluyoruz. Yazarın zengin tasvirlerindeki hüneri ve sık sık kullandığı flashback yöntemi, geçmiş ve bugün arasındaki bağı pekiştirip Güney Afrika'daki yaşamı canlı bir şekilde gözler önüne seriyor.
Kendisi de hem Komünist Partisi üyesi, hem de özgürlük hareketinin aktif bir ferdi olan Alex La Guma, Küba'da, Afrika Ulusal Kongresi (ANC) temsilciliği görevini sürdürürken, henüz özgürlüğü göremeden ölmüştür.
Sisler Dağılırken, Güney Afrika halkının ırkçılığa karşı mücadelesinde hayatlarını feda eden yeraltı örgütü üyelerinin güçlü bir tanıklığıdır. Ana karakterlerimiz Beukes ve Elias'ı Cape Town'ın fakir mahallelerinde takip ederken, tam bir polis devletine dönüşen, ırkçı Apertheid rejiminin hem özgürlük hareketini boğmak için başvurduğu tutuklamalara, işkencelere, hem de günlük hayatta “beyaz olmayanlara” yönelik bunaltıcı ve aşağılayıcı uygulamalarına bizzat tanık oluyoruz. Yazarın zengin tasvirlerindeki hüneri ve sık sık kullandığı flashback yöntemi, geçmiş ve bugün arasındaki bağı pekiştirip Güney Afrika'daki yaşamı canlı bir şekilde gözler önüne seriyor.
Kendisi de hem Komünist Partisi üyesi, hem de özgürlük hareketinin aktif bir ferdi olan Alex La Guma, Küba'da, Afrika Ulusal Kongresi (ANC) temsilciliği görevini sürdürürken, henüz özgürlüğü göremeden ölmüştür.