Popüler yayınlarda da çocuk yayınlarında olduğu gibi bir başıboşluk olduğu, siyer alanının birçok yazar ve yayıncı tarafından yetkin bir altyapı olmadan kalem oynatılacak bir alan olarak görülmesi üzücüdür. Bu alandaki kitapların arasında nitelikli olanların az olması hem alanın uzmanlarına hem de ciddi yayıncılara önemli bir ödev yüklemektedir. Halkın okuyabileceği, sahih bilgiye dayanan siyer alanında telif edilmiş farklı yaşlarda çocuklara ve çeşitli eğitim düzeylerindeki insanlara hitap edebilecek birçok çalışmaya ihtiyaç duyduğumuz açıktır. Nüfusu seksen milyonu aşan ülkemizin gençlerine Allah Elçisi'nin hayatını doğru öğretmek, sağlıklı din algısı açısından ihmal edilmemesi gereken nir görevdir.
Kuşkusuz insanın gönül dünyasına dokunan, sahih bilgiye ıskalamayan farklı edebi türde eserler de denenmelidir. Çalıştayda sunulan tebliğ ve yapılan müzakerelerle bu alanda da ciddi eksikliklerin olduğu bir kez daha vurgulanmıştır. Özellikle siyerin roman tarzı edebî eserlerin konusu olup olmayacağı üzerine yapılan müzakereler, bu alanın sorunlarıyla ilgili daha çok çalışma yapılması gerektiğini ortaya koymuştur.
Popüler yayınlarda da çocuk yayınlarında olduğu gibi bir başıboşluk olduğu, siyer alanının birçok yazar ve yayıncı tarafından yetkin bir altyapı olmadan kalem oynatılacak bir alan olarak görülmesi üzücüdür. Bu alandaki kitapların arasında nitelikli olanların az olması hem alanın uzmanlarına hem de ciddi yayıncılara önemli bir ödev yüklemektedir. Halkın okuyabileceği, sahih bilgiye dayanan siyer alanında telif edilmiş farklı yaşlarda çocuklara ve çeşitli eğitim düzeylerindeki insanlara hitap edebilecek birçok çalışmaya ihtiyaç duyduğumuz açıktır. Nüfusu seksen milyonu aşan ülkemizin gençlerine Allah Elçisi'nin hayatını doğru öğretmek, sağlıklı din algısı açısından ihmal edilmemesi gereken nir görevdir.
Kuşkusuz insanın gönül dünyasına dokunan, sahih bilgiye ıskalamayan farklı edebi türde eserler de denenmelidir. Çalıştayda sunulan tebliğ ve yapılan müzakerelerle bu alanda da ciddi eksikliklerin olduğu bir kez daha vurgulanmıştır. Özellikle siyerin roman tarzı edebî eserlerin konusu olup olmayacağı üzerine yapılan müzakereler, bu alanın sorunlarıyla ilgili daha çok çalışma yapılması gerektiğini ortaya koymuştur.