Konumuz Sultan II. Abdülhamid.
Son yıllarını Beylerbeyi Sarayına hapsedilmiş olarak geçiren ve yaşamı orada noktalanan Osmanlının 34. padişahı. Kurgumuz ise o sürede kendi kendine bir vicdan muhasebesi yapmış olabileceği. Pek çok kimsenin, birbirine zıt iki farklı kişilik taşıdığına inandığı ve sizin de katıldığınızı umduğumuz görüşten hareketle, öngördüğünüz vicdan muhasebesini bu iki kişilik karşı karşıya gelerek yapabilir diye düşünürsünüz. Alırsınız keskin bir kılıcı elinize, koca bir karpuzu ortadan bölercesine dimdik indirir, iki kişi elde edersiniz. Görüşleri zaman zaman buluşabilse de genellikle birbirine ters düşen, çatışan, biri ak derken öbürü kara diyen, yetenekleri ve zaafları farklı alanlarda ortaya dökülen iki kişi: Abdül ve Hamid!
Konumuz Sultan II. Abdülhamid.
Son yıllarını Beylerbeyi Sarayına hapsedilmiş olarak geçiren ve yaşamı orada noktalanan Osmanlının 34. padişahı. Kurgumuz ise o sürede kendi kendine bir vicdan muhasebesi yapmış olabileceği. Pek çok kimsenin, birbirine zıt iki farklı kişilik taşıdığına inandığı ve sizin de katıldığınızı umduğumuz görüşten hareketle, öngördüğünüz vicdan muhasebesini bu iki kişilik karşı karşıya gelerek yapabilir diye düşünürsünüz. Alırsınız keskin bir kılıcı elinize, koca bir karpuzu ortadan bölercesine dimdik indirir, iki kişi elde edersiniz. Görüşleri zaman zaman buluşabilse de genellikle birbirine ters düşen, çatışan, biri ak derken öbürü kara diyen, yetenekleri ve zaafları farklı alanlarda ortaya dökülen iki kişi: Abdül ve Hamid!