Edwin, Norman, Letty ve Marcia, tek bağları her gün gittikleri ve yakında emekli olacakları için ayrılacakları bir ofis olan, altmışlarına gelmiş dört "yalnız" Londralı'dır. Şehir hayatının keşmekeşinde kendine özgü kapalı birer dünya yaratmış, yaşlılığın zorluklarını kendince göğüslemeye çalışan dört küçük "ada". Barbara Pym, birçok eleştirmence bir başyapıt oarak değerlendirilen bu kitabında, hayatının "sonbaharı"na gelmiş bir insanın ölümle yüzleşmesinden yola çıkarak, ölümü de yaşlılığın getirdiği umutsuzlukları da kendine özgü zekası ve ironisiyle adeta müzikal bir yapıtın izleği haline getiriyor. "20. yüzyılın Jane Austen'ı" olarak nitelendirilen Pym, ölümünden üç yıl önce, 1977'de yayımlanan bu kitabıyla, yaşamı süresince kadri bilinmemiş büyük yazarlar arasındaki yerini almıştır.
Edwin, Norman, Letty ve Marcia, tek bağları her gün gittikleri ve yakında emekli olacakları için ayrılacakları bir ofis olan, altmışlarına gelmiş dört "yalnız" Londralı'dır. Şehir hayatının keşmekeşinde kendine özgü kapalı birer dünya yaratmış, yaşlılığın zorluklarını kendince göğüslemeye çalışan dört küçük "ada". Barbara Pym, birçok eleştirmence bir başyapıt oarak değerlendirilen bu kitabında, hayatının "sonbaharı"na gelmiş bir insanın ölümle yüzleşmesinden yola çıkarak, ölümü de yaşlılığın getirdiği umutsuzlukları da kendine özgü zekası ve ironisiyle adeta müzikal bir yapıtın izleği haline getiriyor. "20. yüzyılın Jane Austen'ı" olarak nitelendirilen Pym, ölümünden üç yıl önce, 1977'de yayımlanan bu kitabıyla, yaşamı süresince kadri bilinmemiş büyük yazarlar arasındaki yerini almıştır.