Her şey bu romanla başladı. Amber tarihin en büyük aşk hikâyesini yazdı.
Amber St. Clare, henüz on altısında hamileydi, beş parasızdı ve Londra'nın tehlikeli sokaklarında tek başınaydı. Ancak keskin zekâsı, gözü karalığı ve dillere destan güzelliği sayesinde Restorasyon Dönemi İngilteresi'nde bir kadının erişebileceği en yüksek noktaya erişecek; fahişelerin, haydutların ve katillerin arasından sıyrılıp saraya terfi eden bu genç kadın, hem Büyük Veba'yı, hem Londra Yangını'nı yaşayacaktı. En yoksulundan en soylusuna sayısız erkeğin -ve kadının- gönlünü fetheden Amber, daima tek bir adama bağlıydı. En çok sevdiği ve asla elde edemeyeceği o adam, bir mucize kadar uzaktı ona.
Okurken kendinizi kaybedeceğiniz, elinizden bırakamayacağınız bir roman... Yıllarca önce nasılsa, hâlâ aynı sarsıcılıkta müthiş bir hikâye.
-Barbara Taylor Bradford, romanın önsözünden-
Her şey bu romanla başladı. Amber tarihin en büyük aşk hikâyesini yazdı.
Amber St. Clare, henüz on altısında hamileydi, beş parasızdı ve Londra'nın tehlikeli sokaklarında tek başınaydı. Ancak keskin zekâsı, gözü karalığı ve dillere destan güzelliği sayesinde Restorasyon Dönemi İngilteresi'nde bir kadının erişebileceği en yüksek noktaya erişecek; fahişelerin, haydutların ve katillerin arasından sıyrılıp saraya terfi eden bu genç kadın, hem Büyük Veba'yı, hem Londra Yangını'nı yaşayacaktı. En yoksulundan en soylusuna sayısız erkeğin -ve kadının- gönlünü fetheden Amber, daima tek bir adama bağlıydı. En çok sevdiği ve asla elde edemeyeceği o adam, bir mucize kadar uzaktı ona.
Okurken kendinizi kaybedeceğiniz, elinizden bırakamayacağınız bir roman... Yıllarca önce nasılsa, hâlâ aynı sarsıcılıkta müthiş bir hikâye.
-Barbara Taylor Bradford, romanın önsözünden-