Sosyal Bilgiler Dersi ve Eğitiminin Tasarımı kitabı, Sosyal Bilgiler dersinin doğuşuna bir farkındalık geliştirilmek amacıyla yazılmıştır. Kitap sayesinde böyle bir dersin tasarlanmasına yol açan tarihi denemeler ve felsefi alt yapı öğrenilebilir. Başta Sosyal Bilgiler öğretmenleri olmak üzere toplu öğretim öğretmenlerinin, diğer disipliner derslerden farklı olarak branşlarının hangi disiplinlerden beslendiğini bilmeye ve bunların nasıl toplulaştırılarak derslerinin tasarımında kullanıldıklarını öğrenmeye gereksinimleri vardır. Ancak uygulamadaki öğretmen eğitimi programının bu işlevden uzak olduğu söylenebilir. Toplu öğretim ilkeleri ve disiplinler arasındaki bağlantıyı fark etmeden mezun olan birçok öğretmen adayının hedeflerindeki ortaokul çocuklarına disipliner bir eğitim verme çabasında oldukları gözlenmektedir. Bunda ülkede uygulanan rekabete, eleyiciliğe, sonuca dayalı eğitim ve sınav sisteminin de büyük etkisinin olduğu düşünülmektedir. Ne yazık ki Sosyal Bilgiler öğretmenliği programından mezun bazı öğretmen adayları kendilerini Tarih öğretmeni, bazılarıysa Coğrafya öğretmeni gibi algılamaktadırlar. Günümüzde eğitimdeki başarının artırılması için çeşitli arayışlara girildiği görülmektedir. STEM de bunlardan birisi olup tamamen toplu öğretim ilkelerine göre işlediği anlaşılmaktadır. Aslında öncelikle varolan sistemleri, tam anlamıyla ilkelerine göre uygulamadan sihirli bir yöntem ve araç keşfetme çabasının yersiz olduğu düşünülmektedir. Bunlardan biri de ilerlemeci eğitim felsefesine dayanan toplu öğretim sistemidir. Çünkü çocuğa göre eğitim, esneklik ilkesiyle değişime ilişkin zaman ve mekana uyarlanabilirlik, gerçek hayata yönelik eğitim gibi ilkelerin varlığı özellikle “sosyalleşme” odağında Sosyal Bilgiler dersinin tasarım gerekçelerine kafa yormayı ve layıkıyla uygulamayı gerekli kılmaktadır.
Sosyal Bilgiler dersine olan farkındalığı geliştirmesi dileğiyle….
Sosyal Bilgiler Dersi ve Eğitiminin Tasarımı kitabı, Sosyal Bilgiler dersinin doğuşuna bir farkındalık geliştirilmek amacıyla yazılmıştır. Kitap sayesinde böyle bir dersin tasarlanmasına yol açan tarihi denemeler ve felsefi alt yapı öğrenilebilir. Başta Sosyal Bilgiler öğretmenleri olmak üzere toplu öğretim öğretmenlerinin, diğer disipliner derslerden farklı olarak branşlarının hangi disiplinlerden beslendiğini bilmeye ve bunların nasıl toplulaştırılarak derslerinin tasarımında kullanıldıklarını öğrenmeye gereksinimleri vardır. Ancak uygulamadaki öğretmen eğitimi programının bu işlevden uzak olduğu söylenebilir. Toplu öğretim ilkeleri ve disiplinler arasındaki bağlantıyı fark etmeden mezun olan birçok öğretmen adayının hedeflerindeki ortaokul çocuklarına disipliner bir eğitim verme çabasında oldukları gözlenmektedir. Bunda ülkede uygulanan rekabete, eleyiciliğe, sonuca dayalı eğitim ve sınav sisteminin de büyük etkisinin olduğu düşünülmektedir. Ne yazık ki Sosyal Bilgiler öğretmenliği programından mezun bazı öğretmen adayları kendilerini Tarih öğretmeni, bazılarıysa Coğrafya öğretmeni gibi algılamaktadırlar. Günümüzde eğitimdeki başarının artırılması için çeşitli arayışlara girildiği görülmektedir. STEM de bunlardan birisi olup tamamen toplu öğretim ilkelerine göre işlediği anlaşılmaktadır. Aslında öncelikle varolan sistemleri, tam anlamıyla ilkelerine göre uygulamadan sihirli bir yöntem ve araç keşfetme çabasının yersiz olduğu düşünülmektedir. Bunlardan biri de ilerlemeci eğitim felsefesine dayanan toplu öğretim sistemidir. Çünkü çocuğa göre eğitim, esneklik ilkesiyle değişime ilişkin zaman ve mekana uyarlanabilirlik, gerçek hayata yönelik eğitim gibi ilkelerin varlığı özellikle “sosyalleşme” odağında Sosyal Bilgiler dersinin tasarım gerekçelerine kafa yormayı ve layıkıyla uygulamayı gerekli kılmaktadır.
Sosyal Bilgiler dersine olan farkındalığı geliştirmesi dileğiyle….