Sosyal Medyada Mahremiyet Gözetim, Teşhir ve Dikizleme Kültürü

Stok Kodu:
9786053371847
Boyut:
13.50x21.50
Sayfa Sayısı:
248
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2018-12
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
%10 indirimli
75,00
67,50
9786053371847
390976
Sosyal Medyada Mahremiyet
Sosyal Medyada Mahremiyet Gözetim, Teşhir ve Dikizleme Kültürü
67.50

Mahremiyet, yeni ortaya çıkmış bir kavram olmamakla birlikte, çok eski dönemlerden beri varolan bir olgudur. Ancak bu kavramın modern dönemle birlikte önem kazanmaya ve kullanılmaya başlandığı söylemek mümkündür. Mahremiyet kavramını tanımlamak oldukça zordur. Çünkü mahremiyet kavramına ilişkin fikir birliğine varılan ve evrensel olarak kabul gören bir tanım bulunmamaktadır. Kavram, toplumdan topluma, kültürden kültüre ve dönemden döneme değişiklikler göstermektedir. Modern dönemde özel ve kamusal alan ayrımının görünür kılınması, beraberinde mahremiyetin sınırlarının belirsizliğini de getirmiştir. Özellikle bu dönemde baskı teknolojisinin gelişimiyle bilgiler hızlı bir şekilde yaygınlaşmış, bireyler özel konuları tanımaya başlamış ve gösteri temelli popüler medya yükselişe geçmiştir. Bu gösteri mantığı hayatın pek çok alanını etkilemiş ve gündelik yaşamda giderek daha yaygın bir hal almıştır. Gündelik yaşamın önemli bir parçası olan ve dijimodern çağın merkezinde yer alan sosyal medyanın gelişimiyle birlikte ise bireyin mahremiyeti de önemli bir tartışma konusu haline gelmiş ve mahremiyetin ihlali ciddi oranda artmıştır. Bir anlamda, sosyal medyanın yaygınlaşması ve kullanım pratikleri mahremiyeti tamamen tartışmalı bir konu haline getirmiştir. Hatta sosyal medyayla birlikte mahremiyetin içeriği ve çehresi değişmiştir. Bu sebeple sosyal medya, kamusal ve özel alanın birbirine geçtiği hem sosyal hem de mahrem bir alana işaret etmektedir.

Bu doğrultuda bu çalışmanın temel amacı, bireylerin sosyal ağlarda özellikle yeni iletişim teknolojileri içinde pek çok farklı özelliklere sahip olan ve tercih edilen Facebook ve Instagram ağlarında- mahremiyet yönelimlerini, röntgencilik ve teşhir düzeylerini belirlemek, söz konusu faktörler arasındaki ilişkiyi ortaya koymaktır. Örneklem olarak Konya ve İzmir şehirlerinin seçildiği bu çalışma, sosyal ağlarda bireylerin mahremiyet yönelimlerinin hangi yönde olduğu, bu yönelimi nelerin etkilediğinin tespit edilmesi ve yapılacak diğer bilimsel çalışmalara veri oluşturacak olması açısından önemli olmaktadır. Ayrıca elde edilen bulgular doğrultusunda, hem mevcut ilişkilerin belirlenip ortaya konması hem de geniş bir yelpazede farkındalık yaratılmaya çalışılması bu çalışmanın önemini oluşturmaktadır.

Mahremiyet, yeni ortaya çıkmış bir kavram olmamakla birlikte, çok eski dönemlerden beri varolan bir olgudur. Ancak bu kavramın modern dönemle birlikte önem kazanmaya ve kullanılmaya başlandığı söylemek mümkündür. Mahremiyet kavramını tanımlamak oldukça zordur. Çünkü mahremiyet kavramına ilişkin fikir birliğine varılan ve evrensel olarak kabul gören bir tanım bulunmamaktadır. Kavram, toplumdan topluma, kültürden kültüre ve dönemden döneme değişiklikler göstermektedir. Modern dönemde özel ve kamusal alan ayrımının görünür kılınması, beraberinde mahremiyetin sınırlarının belirsizliğini de getirmiştir. Özellikle bu dönemde baskı teknolojisinin gelişimiyle bilgiler hızlı bir şekilde yaygınlaşmış, bireyler özel konuları tanımaya başlamış ve gösteri temelli popüler medya yükselişe geçmiştir. Bu gösteri mantığı hayatın pek çok alanını etkilemiş ve gündelik yaşamda giderek daha yaygın bir hal almıştır. Gündelik yaşamın önemli bir parçası olan ve dijimodern çağın merkezinde yer alan sosyal medyanın gelişimiyle birlikte ise bireyin mahremiyeti de önemli bir tartışma konusu haline gelmiş ve mahremiyetin ihlali ciddi oranda artmıştır. Bir anlamda, sosyal medyanın yaygınlaşması ve kullanım pratikleri mahremiyeti tamamen tartışmalı bir konu haline getirmiştir. Hatta sosyal medyayla birlikte mahremiyetin içeriği ve çehresi değişmiştir. Bu sebeple sosyal medya, kamusal ve özel alanın birbirine geçtiği hem sosyal hem de mahrem bir alana işaret etmektedir.

Bu doğrultuda bu çalışmanın temel amacı, bireylerin sosyal ağlarda özellikle yeni iletişim teknolojileri içinde pek çok farklı özelliklere sahip olan ve tercih edilen Facebook ve Instagram ağlarında- mahremiyet yönelimlerini, röntgencilik ve teşhir düzeylerini belirlemek, söz konusu faktörler arasındaki ilişkiyi ortaya koymaktır. Örneklem olarak Konya ve İzmir şehirlerinin seçildiği bu çalışma, sosyal ağlarda bireylerin mahremiyet yönelimlerinin hangi yönde olduğu, bu yönelimi nelerin etkilediğinin tespit edilmesi ve yapılacak diğer bilimsel çalışmalara veri oluşturacak olması açısından önemli olmaktadır. Ayrıca elde edilen bulgular doğrultusunda, hem mevcut ilişkilerin belirlenip ortaya konması hem de geniş bir yelpazede farkındalık yaratılmaya çalışılması bu çalışmanın önemini oluşturmaktadır.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat