“çok yükseldim inş çakılmam”
“bu şey değil mi?”
“bildiğin düştüm
“taymım bu konuda net”
“ve hiçbir şey istemedim shipimin mutluluğunu istediğim kadar”
“tüm fandom tek yürek”
“demişti dersiniz, at fava bekle”
“Salı gelse de bi düşsem size”
Eğer yukarıdaki cümlelerden bir şey anlıyorsanız ve hatta kullanıyorsanız; televizyon izlerken bir taraftan izlediğiniz hakkında çevrimiçi içerik üretiyorsanız; tek ortak noktanız izlediğiniz program olan ancak hiç yüzyüze karşılaşmadığınız arkadaşlarınız varsa siz de bir sosyal televizyon izleyicisisiniz demekdir. Bu özellikleri ilk kez duyuyorsanız bu kitaptan öğrenecekleriniz var çünkü artık yeni izlemenin adı “Sosyal Televizyon”. En basit haliyle “televizyon” ve “televizyon içeriği hakkında internet teknolojileri vasıtasıyla konuşan insanlar”ın birlikte bulunuşu esasına dayanıyor. İzleyiciler artık bir televizyonun etrafında toplanmıyor çünkü artık izlemeye dair önemli olan kolektif bir aktivite olması değil bireysel zevkler. Bu yüzden evlerde oda sayısından fazla televizyon bulunuyor. Sosyal televizyon kullanıcıları, televizyonu bir oda içinde yalnız izliyor gibi görünseler de aslında içinde milyonlarca diğer izleyicinin bulunduğu devasa büyüklükteki sanal oturma odasındalar. Bu odaların adresi ise hashtagler.
Peki sosyal televizyon ne işe yarıyor? Reklam veren açısından reklamların atlanmasını engelliyor ve reklama yönelik anlık geribildirim sağlıyor. Yapımcı, senarist ve araştırmacılar açısından programın kim tarafından ve ne şekilde izlendiğinin ölçülmesine imkân tanıyor. Ayrıca, anlık olarak içerik hakkında konuşan izleyicileri duymayı mümkün kılıyor. İzleyici açısından yalnızlık hissi karşısında tampon görev üstleniyor ve izlemeye bir parça oyun katıyor. Kadınlar, sosyal televizyonu daha çok bilgi arayışı, erkekler eğlence amacıyla kullanıyor.
Temel Değerlere Sahip Olmak, Bağlı Kalmak,
İnanmak Ve Sürdürebilmek Aşk'ına!..
“çok yükseldim inş çakılmam”
“bu şey değil mi?”
“bildiğin düştüm
“taymım bu konuda net”
“ve hiçbir şey istemedim shipimin mutluluğunu istediğim kadar”
“tüm fandom tek yürek”
“demişti dersiniz, at fava bekle”
“Salı gelse de bi düşsem size”
Eğer yukarıdaki cümlelerden bir şey anlıyorsanız ve hatta kullanıyorsanız; televizyon izlerken bir taraftan izlediğiniz hakkında çevrimiçi içerik üretiyorsanız; tek ortak noktanız izlediğiniz program olan ancak hiç yüzyüze karşılaşmadığınız arkadaşlarınız varsa siz de bir sosyal televizyon izleyicisisiniz demekdir. Bu özellikleri ilk kez duyuyorsanız bu kitaptan öğrenecekleriniz var çünkü artık yeni izlemenin adı “Sosyal Televizyon”. En basit haliyle “televizyon” ve “televizyon içeriği hakkında internet teknolojileri vasıtasıyla konuşan insanlar”ın birlikte bulunuşu esasına dayanıyor. İzleyiciler artık bir televizyonun etrafında toplanmıyor çünkü artık izlemeye dair önemli olan kolektif bir aktivite olması değil bireysel zevkler. Bu yüzden evlerde oda sayısından fazla televizyon bulunuyor. Sosyal televizyon kullanıcıları, televizyonu bir oda içinde yalnız izliyor gibi görünseler de aslında içinde milyonlarca diğer izleyicinin bulunduğu devasa büyüklükteki sanal oturma odasındalar. Bu odaların adresi ise hashtagler.
Peki sosyal televizyon ne işe yarıyor? Reklam veren açısından reklamların atlanmasını engelliyor ve reklama yönelik anlık geribildirim sağlıyor. Yapımcı, senarist ve araştırmacılar açısından programın kim tarafından ve ne şekilde izlendiğinin ölçülmesine imkân tanıyor. Ayrıca, anlık olarak içerik hakkında konuşan izleyicileri duymayı mümkün kılıyor. İzleyici açısından yalnızlık hissi karşısında tampon görev üstleniyor ve izlemeye bir parça oyun katıyor. Kadınlar, sosyal televizyonu daha çok bilgi arayışı, erkekler eğlence amacıyla kullanıyor.
Temel Değerlere Sahip Olmak, Bağlı Kalmak,
İnanmak Ve Sürdürebilmek Aşk'ına!..