Bu kitabın içeriğini tanıtmadan önce, serinin ilk kitabı olan Sosyal ve Beşeri Bilimlerde Matematik-ı kitabının önsözünün bir kısmını aynen tekrarlamak uygun olacaktır.
Üniversite lisans programının ilk yılında alınan matematik dersi, üniversite öğreniminde sosyal ve beşeri bilimler alanını seçmiş öğrencilerin pek çoğu için en çok "çekinilen" ve başarı oranının diğer derslere göre oldukça düşük olduğu bir derstir. Hatta bu öğrenciler üniversiteye gidince dersleri arasında matematik dersi bulunmayacağını düşünüp birinci sınıf ders programında matematik dersi olduğunu gördüklerinde matematik korkuları depreşmektedir. Zaten toplumda azımsanmayacak sayıda insan matematiği ancak üstün zekâlı kimselerin öğrenebileceği ve anlayabileceği inancını taşımaktadır. Sosyal ve beşeri bilimlerde matematiğin gereksiz olduğunu öne sürenler dahi vardır. Burada bu yanlış inanç ve yaklaşımın nedenlerini irdeleyecek değiliz. Bu kitabın yazılış amaçlarından biri, varsa, öğrencilerdeki bu çekingenlik veya yanlış inancın yok edilmesine yardımcı olmaktır. Hemen belirtmeliyim ki öğrencinin gayreti olmadan bu amaç gerçekleşemez.
Bu kitabın (veya başka bir kitabın) ders kitabı olarak kullanıldığı bir derse devam eden öğrenciler aşağıda sunulacak tavsiyeleri dikkate alarak başlangıçta belki biraz sıkıntılı olacak bir çalışma düzeni ve temposu uyguladıkları takdirde matematiğe olan çekingenliklerini atacak, matematik yapmaktan zevk alır duruma geleceklerdir.
Bu kitabın içeriğini tanıtmadan önce, serinin ilk kitabı olan Sosyal ve Beşeri Bilimlerde Matematik-ı kitabının önsözünün bir kısmını aynen tekrarlamak uygun olacaktır.
Üniversite lisans programının ilk yılında alınan matematik dersi, üniversite öğreniminde sosyal ve beşeri bilimler alanını seçmiş öğrencilerin pek çoğu için en çok "çekinilen" ve başarı oranının diğer derslere göre oldukça düşük olduğu bir derstir. Hatta bu öğrenciler üniversiteye gidince dersleri arasında matematik dersi bulunmayacağını düşünüp birinci sınıf ders programında matematik dersi olduğunu gördüklerinde matematik korkuları depreşmektedir. Zaten toplumda azımsanmayacak sayıda insan matematiği ancak üstün zekâlı kimselerin öğrenebileceği ve anlayabileceği inancını taşımaktadır. Sosyal ve beşeri bilimlerde matematiğin gereksiz olduğunu öne sürenler dahi vardır. Burada bu yanlış inanç ve yaklaşımın nedenlerini irdeleyecek değiliz. Bu kitabın yazılış amaçlarından biri, varsa, öğrencilerdeki bu çekingenlik veya yanlış inancın yok edilmesine yardımcı olmaktır. Hemen belirtmeliyim ki öğrencinin gayreti olmadan bu amaç gerçekleşemez.
Bu kitabın (veya başka bir kitabın) ders kitabı olarak kullanıldığı bir derse devam eden öğrenciler aşağıda sunulacak tavsiyeleri dikkate alarak başlangıçta belki biraz sıkıntılı olacak bir çalışma düzeni ve temposu uyguladıkları takdirde matematiğe olan çekingenliklerini atacak, matematik yapmaktan zevk alır duruma geleceklerdir.