Sosyalizmin hala bir geleceğinin olup olmadığı, sosyalizmle ilgili tüm tartışmaların merkezine yerleşmiş görünüyor. Elinizdeki çalışma, bu soruyu kavramsal bir çerçeve içinde katmanlandıran kendine has bir soruşturma olmasının yanında, Küba'daki komünizm deneyiminden İsveç'teki sosyal demokrasiye dek geniş bir paradigmatik zemin kurmayı da ihmal etmiyor.
On dokuzuncu yüzyılın endüstriyel yerleşim alanlarından mevcut güncel yapı içindeki anti-kapitalist hareketlere, oradan Yeşillere ve feministlere kadar tartışmaya has bütün boyutları içerecek bir bakış açısı sunuyor. Sadece geçmişin bir dökümü değil, eşitlikten dayanışmaya dek birçok özgeci kavramın akıbeti üzerine de ilginç, zengin, ayrıntılı bir tartışma.
Sosyalizmin hala bir geleceğinin olup olmadığı, sosyalizmle ilgili tüm tartışmaların merkezine yerleşmiş görünüyor. Elinizdeki çalışma, bu soruyu kavramsal bir çerçeve içinde katmanlandıran kendine has bir soruşturma olmasının yanında, Küba'daki komünizm deneyiminden İsveç'teki sosyal demokrasiye dek geniş bir paradigmatik zemin kurmayı da ihmal etmiyor.
On dokuzuncu yüzyılın endüstriyel yerleşim alanlarından mevcut güncel yapı içindeki anti-kapitalist hareketlere, oradan Yeşillere ve feministlere kadar tartışmaya has bütün boyutları içerecek bir bakış açısı sunuyor. Sadece geçmişin bir dökümü değil, eşitlikten dayanışmaya dek birçok özgeci kavramın akıbeti üzerine de ilginç, zengin, ayrıntılı bir tartışma.