İnsanlık tarihinde hiç bir toplumsal düzen, geriye dönüşler ve geri çekilmeler olmaksızın, tarihi olarak ömrünü doldurmuş bir önceki toplumsal düzenin yerini almamıştır.
Ekim Devrimi'nin zafere ulaşmasıyla emperyalist sistemin ilk ölümcül yarayı aldığı 1917 ile kıyaslandığında, alınan ağır yenilgiye ve kaybedilen tüm mevzilere karşın, günümüzde kapitalizmin yıkılması ve sosyalizmin kurulması için gerekli nesnel temel daha da olgunlaşmıştır. İşçi sınıfı nicel ve nitel olarak daha da gelişti, sınıf kutuplaşması daha da derinleşti, burjuvazi ve emperyalizm, revizyonist karşı-devrimin sağladığı tüm olanakları tüketmenin sınırında. Sorun, işçi sınıfının nihai kurtuluşu için gerekli ihtilalci atılımı gösterip gösteremeyeceğidir.
Ekim Devrimi'nin zafere ulaşmasıyla emperyalist sistemin ilk ölümcül yarayı aldığı 1917 ile kıyaslandığında, alınan ağır yenilgiye ve kaybedilen tüm mevzilere karşın, günümüzde kapitalizmin yıkılması ve sosyalizmin kurulması için gerekli nesnel temel daha da olgunlaşmıştır. İşçi sınıfı nicel ve nitel olarak daha da gelişti, sınıf kutuplaşması daha da derinleşti, burjuvazi ve emperyalizm, revizyonist karşı-devrimin sağladığı tüm olanakları tüketmenin sınırında. Sorun, işçi sınıfının nihai kurtuluşu için gerekli ihtilalci atılımı gösterip gösteremeyeceğidir.
İnsanlık tarihinde hiç bir toplumsal düzen, geriye dönüşler ve geri çekilmeler olmaksızın, tarihi olarak ömrünü doldurmuş bir önceki toplumsal düzenin yerini almamıştır.
Ekim Devrimi'nin zafere ulaşmasıyla emperyalist sistemin ilk ölümcül yarayı aldığı 1917 ile kıyaslandığında, alınan ağır yenilgiye ve kaybedilen tüm mevzilere karşın, günümüzde kapitalizmin yıkılması ve sosyalizmin kurulması için gerekli nesnel temel daha da olgunlaşmıştır. İşçi sınıfı nicel ve nitel olarak daha da gelişti, sınıf kutuplaşması daha da derinleşti, burjuvazi ve emperyalizm, revizyonist karşı-devrimin sağladığı tüm olanakları tüketmenin sınırında. Sorun, işçi sınıfının nihai kurtuluşu için gerekli ihtilalci atılımı gösterip gösteremeyeceğidir.
Ekim Devrimi'nin zafere ulaşmasıyla emperyalist sistemin ilk ölümcül yarayı aldığı 1917 ile kıyaslandığında, alınan ağır yenilgiye ve kaybedilen tüm mevzilere karşın, günümüzde kapitalizmin yıkılması ve sosyalizmin kurulması için gerekli nesnel temel daha da olgunlaşmıştır. İşçi sınıfı nicel ve nitel olarak daha da gelişti, sınıf kutuplaşması daha da derinleşti, burjuvazi ve emperyalizm, revizyonist karşı-devrimin sağladığı tüm olanakları tüketmenin sınırında. Sorun, işçi sınıfının nihai kurtuluşu için gerekli ihtilalci atılımı gösterip gösteremeyeceğidir.